İsrail’in 1948 yılında Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesiyle Filistinlilerin göçe zorlandığı, yaşadığı acılar, katliamlar.. Filistinlilerin bu katliama verdikleri isim “Nekbe”, büyük felaket anlamına geliyormuş.
Bundan sonra hayat hem Filistinliler için hem kadınlar için zaten felakettir. Bu detayı vermeden geçemedim çünkü kitap bu olaydan bir yıl sonrasında yaşanan bir durumu konu alıyor.
#kucukbirayrinti iki bölümden oluşuyor; ilk bölüm, 1949 yılında İsrailli bir grup askerin sıradan bir devriye gününde Filistinli bir kızı esir alarak tecavüz etmeleri ve katlederek kuma gömmesini anlatıyor. Bu bölümdeki anlatım o kadar olağan ki okurken ürpermemek elde değil. Tamamen küçük ayrıntılarla ilerleyen ve her bir detayı hissettiren acımasız bir roman.
İkinci bölüm ise bir kadının okuduğu bir makalede çeyrek yüzyıl önce katledilen bu Filistinli kız ile doğum gününün aynı gün olması detayını takıntı haline getirip, bu bilinmezliği araştırmaya sürüklüyor. Bu yola çıkması da yaşadığı yerin 25 yıl öncesinden farkı olmadığını detaylarla bize zaten hissettiriyor.
Küçük bir ayrıntı: kadın. Yine ötekileştirilen, ezilen, yok sayılan, birileri için sıradan ama birileri için acımasız, sarsıcı ve gerçeğin romanı.
Bu iki bölümün de kendine özgü bir anlatımı var, ilk bölüm anlatım bakımından ne kadar hareketsizse ikinci bölümdeki karakterin tedirginliğini, duygularını o kadar hissediyorsunuz. Ben çok sevdim. 104 sayfanın son sayfası ise tahmin etmediğim bir yerden vurdu.