Evde baş ağrısına katlanan erkek güçlü değildir.
Gerçek güç,elbise giymiş kaosa boyun eğmez.
Eğer o kadın gürültücü, dağınık, erkeksi ve saygısızsa bunu o adam seçmiştir.
Ve bu seçim, o erkeğin kim olduğunu gösterir.
Eğer hayatındaki kadın bir sirki andırıyorsa,
o adamın ne yaptığına değil nelere göz yumduğuna bak.
Bir erkeğin kadını onun özgeçmişidir.
Onun standardıdır.
Onun yansımasıdır.
Onun mirasıdır.
Evet onu yargıla.
Kiminle hayat kurmayı seçtiyse ona bakarak yargıla.
Her Defasında.
"Eski Adarlan Kralı böyle sorular sorar mıydı?"
"Sandığın kadar sadık bir hizmetkar değildi. Bak o yönü ona nelere mal oldu."
"Sizinle savaştı."
"Asla diz çekmedi. Asla tamamen boyun eğmedi."
Kitaba başlarken düşündüğüm tek şey bu hikayenin benzerlerinin günümüzde hala devam ediyor olduğuydu. Sanırım bu üzerinde uzun uzun konuşulacak bir konu kadınlığın belirli ilkel yöntemler ve belirli bir toplumun bu yaşanılan vahşeti gelenek diyerek normalleştirmeye çalışması aslında tartışmayı asla belirli bir tarafın kazanamayacağı ve herkesin kendince bir fikir ortaya atarak haklılığını savunduğu için çözüme kavuşamayacak bir trajedi.
Kitap varis dirie nin kendi yaşamına boyun eğmeyen bir kadının istediğinde neleri başarabileceğini anlatıyor kimi zaman yaşanan olayları okurken gerçekte böyle bir uygulamanın olamayacağın kabullenmeye çalışsam da maalesef yüzyıllardır kadınların ahlak ve namus kisvesi altında nelere maruz bırakıldığını bilmek bunu kabullemeye yetiyor . Üzerine daha çok konuşup durumun saçmalığını eleştirebilirim fakat hiçbir şey yaşanmış ve yaşanmaya devam eden bu erkek hegamonyasının dayattığı durumu değiştirmeye yetmez keşke böyle şeyler hiç yaşanmasaydı ve biz bu kadınların acısını kitaplarda okumasaydık ama varis dirie bütün azmi ve kararlılığıya kendisi gibi karanlığa sürüklünmeye mecbur bırakılan tüm kadınlara ışık oldu. Kendi ışığını yakmak için çabalayan tüm kadınların okumasını tavsiye ederim.
İyi okumalar :)
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat · 20026,6bin okunma
Hem anlatım biçimi hem de işlediği temalarla insanın içini kemiren bir romanla geldim size bugün. kitabı hem baskısından hem de storytel'den ilerleyerek bitirdim. storytel'deki zeplin
Bu genç kadının yüzüne baktığımda, zamanın insana ne yaptığını, nelere götürdüğünü ama neye dokunmadığını da anladım; saçların, dişlerin, rengin, kokunun, tenin, cüssenin hatta boyun değiştiğini ama sadece bakışların aynı kaldığını.