İSLAM KIZINA HARAM TEKLİF HAA!
° Çalışan kadın yuvasını dağıtıyor.
° Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum.
° Kızlarına sahip çıksalarmış.
° Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik.
° Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek.
° Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor.
° Kız mıdır kadın mıdır bilemem.
°
.
Yalınayak gideceğim hedefe
Çizmeden, çarıktan umudu kestim.
Tükürdüm makama, kustum şerefe
Zirveden, doruktan umudu kestim.
Süt veren anaya evlat yabancı
Otuz doğum geçse bitmez bu sancı
Bir çocuk düşünün. Daha el kadar. Ama erkeklerle oynaması yasak; babası erkeklerin onlara kötülük edeceğini düşünüyor. Otobüse binmesi yasak, herkesle iç içe olmazmış öyle, babası kızıyor. Yolda yürüyemezsin laf atarlarmış, baba koşturur vallahi. Pantolon mu ? Giyemezsin, yersin sopayı. Seninle birlikle annen de iki tokat yer. Kız çocuğusun
Kaybolmaya ihtiyacım var
Bu kalabalıktan
Bu diyardan
Kaybolup insanlardan,
Bulmam lazım kendimi
Kendimi buldurmam lazım, kendime
Zayi olayım, ziyanı yok
Yeterki durulayım
Diyarın hükmü nemelazım
Yitmem lazım, buralardan
Gitmem lazım
Yaramdan ve yaralayandan
Sevgi Uçar/ Hissettiklerimin hissizliği
Toplum olarak "nemelazim" anlayışında o kadar ilerleme katetmişiz ki, doktorlar yakında hastanın yüzüne bakarak "beni neden rahatsız ediyorsun" diyecek. Aynı apartmanda oturduğumuz komşularımız öldükten sonra haberimiz tvlerden oluyor ancak. Nasıl bu kadar bencil bireyler haline geldik bilen var mı?
Bir gün Kanuni Yahya Efendi'ye, " Süt karındaşum, sen İlâhi bazı sırlara vakıfsın, acaba devletimizin encamı n'ola? " diye bir soru yollar mektupla...
Yahya Efendi tek bir kelime yazar kâğıda, üstelik altınıda çizer...
Altı kalın kalın çizilen kelime şudur:
" Nemelâzım! "
Kanuni, Hoca'nın sorusunu ciddiye almadığını düşünüp verilen cevaba fena halde bozulur...
Halbuki sır o kelimelerde saklıdır.
Kanuni unutmaz bunu. Yüz yüze geldikleri an sorar:
" Aşk olsun süt karındaşum, kırk yılın başı bir sual sorduk, " Neme gerek " deyu geçişturdun."
" Öyle değil " der, Yahya Efendi. " Geçiştirilen bir şey yok. Sen bana " Devletimizin encamı n'ola " diye, sordun. Ben de sana iki kelimede özetledim: Nemelâzım! "
" Bana ne? Mânâsında değil mi bu? "
" Değil süt karındaşum! Eğer zulüm yayılır, fukaralar feryada başlarsa ve şahısların menfaati devlet menfaatinin üstüne çıkarsa, bunu görüp işitenler, " Aman canım, nemelâzım " diye keyiflerine bakarsa, bil ki yıkılış yakındır.
Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü.
“İçinde yiyecek mi var?” derken, bir baktı ki fare kapanı.
Hemen bahçeye koşup alarmı verdi.
“Evde kapan var! Evde kapan var!”
Tavuk gıdaklayıp kafayı kaldırdı ve,
“Bay fare, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da şahsen beni ilgilendiren bir tarafı yok ne
UMUDU KESTİM
Yalın ayak gideceğim hedefe,
Çizmeden çarıktan umudu kestim,
Tükürdüm makama, küstüm şerefe
Zirveden doruktan umudu kestim.
Süt veren anaya evlat yabancı,
Otuz doğum gelse bitmez bu sancı,
Yalınayak gideceğim hedefe
Çizmeden çarıktan umudu kestim
Tükürdüm makama kustum şerefe
Zirveden doruktan umudu kestim
Süt veren anaya evlat yabancı
Otuz doğum geçse bitmez bu sancı
İmam itikatsız müftü yalancı