"O güzel görünüşlü, aldatıcı işkence aletleriniz, cendereleriniz, duygularınıza uzandıkça, biz biraz daha uyanıp, biraz daha güçleneceğiz.
Sonra kan yerine zakkum içeceksiniz. Ağu içeceksiniz. O gün topunuzun bir tek hamam böceği kadar bile hükmü olmayacak.
Şimdi erkekli dişili, dolun salonlarınıza, albızlar gibi, merkepler gibi tepinin, tepinin... Siz erdemi ne bilirsiniz? Siz erliği, hâtunluğu ne bilirsiniz? Hele siz Nene Hâtun'u ne bilirsiniz?"