"En büyük isyan kitap okumaktır, sizleri isyana davet ediyorum lütfen silahlanınız; silahımız, kalem, defter, kitap olsun sonunda zafer bizim olacaktır."
m.youtube.com/watch?v=WA-Q-Ux...
O kadar güzel bir kurgu var ki, bir filminin yapılmasını çok isterim. Biraz the crow filmindeki o bela çıkaran tiplerden almış karakterlerini belli ki penelope. İntikam planları yapan bu çete ve çetenin bir üyesi olan michael ailesinin bir üyesi gibi olan ve arkadaşlarının hapse girmesine neden olduktan sonra tekrar onun şehrine taşınan erika’ys karşı intikam planı başlatıyor. Çok fazla yetişkin içerik var o konuyu da eklemeliyim. Ama gerçekten okuduğum okurken sıkılmadığım nadir kitaplardandı. Tamamını ingilizce okuduğumu düşünürsek ve seriye de devam edeceğimi hesaba katarsak şans verim derim
CorruptPenelope Douglas · CreateSpace Independent Publishing Platform · 2015435 okunma
Din dersi bence de seçmeli olmalı ama zorunlu olacaksa da din dersini layığıyla verilmesi yanlısıyım. Yani din dersini İslam dersi gibi verilmesin. hıristiyanlığı Yahudiliği vs de anlatılsın ve bunlarla paralel ilerleyen felsefi görüşler de anlatılsın ki çocuğun sorgulamaya, düşünmeye ve karar vermeye şansı olsun. İneğe saman verir gibi dini dogmaları çocuğun önüne koyuyorlar. Bir de üstüne sorgulayana ya cevap vermiyorlar ya da saçma salak tepki veriyorlar. Din dersinde neden dua ezberleriz mesela din demek İslamiyet demek değil, hâliyle de dua ve sureler umrumda değil ve bana bişi katmıyor, bir de üstüne arapça zaten ne yaptığını ve söylediğini kimse anlamıyor. Bu sistemin değişmesi gerek ya da bu şekilde verilmeli ders.
Not: Kesinlikle biyoloji dersine evrim eklenmelidir ya da millete dayatılan kuran seçmeli dersi gibi evrim seçmeli olarak verilmeli.
lilith
@Okuyanhukukcu
·
10 Nisan 2022 20:40
AYM, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin “insan hakları ihlali” olduğuna karar verdi.
twitter.com/Darkwebhaber/st...
Yılın en iyi haberi. Laik bir hukuk devletinde din dersi zorunlu değil seçmeli olur.
Psikolojik açıdan aşırı zarar veren düşünceler aşılanıyor. Ayağını vurduysan bir günah işledin ve cezalandırıldın gibi. Bu insan psikolojisinde çok zor kapanacak bir yara.
Keşke dedim okuduğum çoğu cümlede, keşke ülkeye şu kitabı dağıtsam herkes okusa ve bir değişim başlasa ülkenin dört bir yanında. İşte Mustafa Kemal bu dediğim şeyden çok daha zor olanı yaptı. Ülkeyi aynı bu kitapta birkaç kişinin yaptığı gibi güzelleştirdiği, fikirleri güzelleştirdi. Şimdi ise yine geri geri gidiyoruz ama konumuz bu değil şimdi.
Kitap gerçekten Finlandiya'nın nasıl yoktan var olduğunu bize adım adım anlatıyor. Bir ülkede, bir toplumda sanatçısından iş adamına, öğretmeninden doktoruna ne kadar meslek varsa aslında hepsinin halkı bilgilendirmek için, yol göstermek için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Halk da tabii öğrenmeye ve bilgiyi alıp uygulamaya geçebilecek bir beyin olmalı. Ne yazık ki bu her toplumda mümkün değil. (!)
Evet arkadaşlar ben gerçekten kitabın bana çok şey kattığını düşünüyorum. Elimden geldiğince arkadaşlarımla paylaşıp çevremdeki herkesin okumasını sağlayacağım. Sadece okumak yeterli değil Bunu paylaşıp görülmesini, bilgilerin paylaşılmasını da sağlamak iyi geliyor en azından. Hepinize iyi okumalar.
Finlandiya bizdeki köy enstitüleri modelini alıp uygulayarak dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip olmuş ülke aynı zamanda. Bu kitabın ingilizcesi de yok bildiğim kadarıyla ve Atatürk'ün de etkisiyle dünyada en çok okunduğu ülke Türkiye, yani Finlilerden çok biz okumuşuz kitabı. Böyle ilginç durumlari var. İnceleme güzel olmuş, eline sağlık :)