"Bütün salaklar, yarım inançlılar, inançsızlar gibi, sen de, bir şeye bütünüyle inanıp yaşamını bu inançla bütünleştiren insanlar hakkında kolayca bir yargıya varabileceğini sanıyorsun."
"- Düşmanlarımızı öldürdük, dedi. Niye düşman olduğumuzu Tanrı bilir.
- Düşmanlarımız değildi, dedi Ömer, ama bize ateş ediyorlardı. Biz de onları öldürdük.
- Biz de onlara ateş ediyorduk.
- Eh, gelecek sefer de onlar bizi öldürürler, ödeşiriz."
"İnandığı bir dava uğruna hapse girmek, acılar çekmek, onu mutlu ediyor, inançlarına olan bağlılığını artırıyordu. Çektiği acılar, inançlarının üzerinde en küçük bir çizik bile oluşturmuyordu. Çektiği acılardan dolayı inançlarından vazgeçmesi olanaksızdı, kişiliği bu inançlarla bütünleşmişti. İnançlarından vazgeçmek; kendinden vazgeçmek, yok olmak anlamına gelecekti. Var olabilmek için kutsal birşeylere gereksinimi olan insanlardandı o."