Ne günlere kaldık yarabbi ! ... Nerde o eski günler? ...
Yağmur ve çilingir
Güneşin kelimeleri yuvarlayarak konuştuğu bir Sabah. Manzara kesat. Radyoda eski bir Şarkı eski ve tuhaf. Kedilerin hasılatı topladıkları bir çöplük. Kavga, kıyamet Şimdi fotoğraf çekilsek gözlerimiz bulutlu çıkar. Baharın en hırpani kadrosu arkamızda; Uçurtmalar, kediler ve aşk. Şimdi her fotoğrafta defolu bir kelebek uçar. Şjmdi her fotoğraf bizi dışlar, Nisansız ve insansız bir sabah. Ne yapsa, anlamaz insanın dilinden yağmur. Ne yapar açamaz kilitlenen aşkları bu zavallı çilingir, Ücra günler büyük harfle başlar. İnsan ıslansa biraz aklından kuş sürüleri mi taşar? Bıraksak biz, belki bir fesleğen anlar. Marifetli bir şişenin dibi bizi yedi renge boyar. Tenimiz sefil. Oysa aklımız ağrır bir çocuk balkondan sarksa, ölüm pejmurde elbiseyle ayaklansa... Otobüsler suskun Yüzümüz gaste kağıdından bu sabah Zam, kira, kaza, yakıt, umut. Gözlerimiz denizler altında yirmi bin fersahta. Güneş kimbilir hangi uzaklarda? Kimbilir nerde şimdi o rezil, palikarya?
Reklam
Nerde o eski günler
Büyükanneme sorarsanız, eski günlerde her şey daha iyiydi! Eskiden daha gençti, günes eskiden daha iyi ısıtırdı, kaymak eskiden böyle çabuk ekşimezdi... ne varsa eskide vardı!
Sayfa 32
Yolun Yarısı Çoktan Geçti...
OTUZ BEŞ YAŞ Yaş otuz bes! Yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.
Sayfa 227Kitabı okudu
Otuz Beş Yaş Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.
Yıllar günler gibi geçti gider; Nerde o eski dertler, sevinçler? Belaya aldırmaz aklı olan: Bu da her şey gibi geçer, der.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.