Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Sözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu.
zamanla nasıl değişiyor insan! hangi resmime baksam ben değilim. ner’de o günler, o şevk, o heyecan? bu güler yüzlü adam ben değilim..
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
ESKİ RESİMLER Resimler görülür eski albümlerde, Gelip geçmiş, bütün bir aile, Kardeş kardeş insanlar, diz dize, el ele. Gülümser ölüler, duvarda, bir çerçevede. Sevinçle, ümitle... Mezar içerlerinden mi bizlere bu bakış? Kordonlu zabitler kılıçlarına dayanmış, Çocuklar, ellerinde ekseriya bir çember, Daha koşmak isterken öylece kalakalmış.
    incecikti             gül dalıydı             dokunsam kırılacaktı             dokunmadım                       kurudu  gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını neden akşam oluyorum tren kalkınca kırlangıçlar birdenbire çekip gidince mendiller sallanınca neden tıkanıyorum öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki az önceki çiçekler nasıl da diken diken gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç  o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç 
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil
BAYRAMLAR BAYRAM OLA -1-
Güneş yükselmeden kuşluk yerine Bir adam camiden döndü evine Oturdu sessizce yer minderine Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı.. Eli öpüldükçe içi burkuldu
Sayfa 41 - Kadim Yayınları
Yaş otuzbeş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak,yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.