Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bernhard. İlk defa mı duydunuz, ayıp size. Gerçi bende yaklaşık bir ay önce adını ilk defa duymuştum. Bizim Metin abi var, bilirsiniz
Metin T.
Metin T.
. .Yahu tutturmuş bir Bernhard, Bernhard gidiyor. Bir gün site de okumayı düşündüğüm kitaplara göz gezdiriyorum. Beni bilirsiniz nerde ruh hastası, dünyanın pisliğini,
Bitik Adam
Bitik AdamThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 20201,466 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
Okumakta çok geç kaldığım yazarlardan olduğunu biliyorum; Fakir Baykurt'un. Fakat şuna da inanırım bazı yazarlar ve eserler okumak istemekle okunmaz; onlar kendisini okutacağı zamanı bilir ve karşımıza çıkar. Muhtemelen öyle zamanlardan birinden geçmiş bulunuyorum. Eserin kapağını araladığımızda karşımıza ilk olarak "Yılanların Öcü Üstüne
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Dikkatimi verebileceğim bir şeyler aradım etrafta. Zihnimi dağıtmak, biraz neşelenmek istedim. Ama nerde! Düşüncelerimi yönelteceğim hiçbir şey yoktu. Üstelik öyle çamur içindeydim ki, kendimden utanıyordum. Sonunda uzakta, çatısı kule şeklinde bir ev gördüm. “Evet” diye düşündüm, “işte orası. Yemelyan İvanovich aynen böyle tarif etmişti. Burası Markov’un evi.
Reklam
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
206 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.