Kapalıydı kapılar, soğuk bir zemheriydi bu aramızdaki, şehrin omuzlarında kasim sonrası ağlayışlar biriktirirdi kar taneleri, gözlerimiz hasretlere yabancıydı, yadırgardı ayrılığın kanımızı pıhtılaştıran acılarını, ağlama duvarıydı birbirimize omuzlarımız, tütsülerimiz aşkın içimize düşürdüğü yangınlarda yitti, üstümüz açıktı kadin! Göğümüzün dudakları yırtılır bizi kendimze ağlatırdı, anadan üryan düşerdi sözcükler gönyesi kaçmış hayata, bir gergef gibi işlerdi zaman sızıları... Şimdi nerdesin kadin? Kaç adım benden içresin?
Hlnr /içinde kadın içine kadının