Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiği­miz ilintiler, yakınlıklardır. Sayfa 26 Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim; bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm. Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok is­temekle kalmam; kendine her
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Başka bir şey değil miydi bu :)
nerede çokluk orada yokluk denir ya
Reklam
Nerede çokluk orada 500T
Efendilere köle gerekir, köleler ne kadar çoksa efendiler de o kadar çok zenginleşir, yeter ki kadınlar doğursun ve çocuklar doğsun, gerisi vız gelir onlara, nüfusun azalması onların yıkımı olacağından evrenin parçalanmasını tercih ederler.
Sayfa 77 - Türkiye'ye uyarlarsak "en az 3 çocuk"
Kalbimin özünden habire sıcak bir şeyler. Ama kelimesiz. Ama harfsiz. Yani tarifsiz bir akım gibi bir şeyler. Gece yok. Bıyığıma kırağılar bırakan, burnumu, kulaklarımı biber gibi yakan ayaz yok. Ayaklarımın altında kütürdeyen soğuk beyazlık yok. Delik botlarımın içinde vıcık vıcık ayaklarım da. Kuyrukları apış aralarında, birbirlerine sokula
Sayfa 208
Nerede kayboldun sen
Kopuk cümleleri bir araya getirmek değil miydi senin marifetin? Dağınıklığın arasındaki tutarı, tufanın ardından zeytin ağacını , dehşetin mahiyetindeki saflığı fark etmek değil miydi kabiliyetin? Şimdi saflığında dehşet , birliğinde çokluk, zeytin ağacının kandilinde tufan var. Aynan paramparça. Ne zaman böyle kırıldın, böyle dağıldın? Göklere mi kırıldın?
Sayfa 20 - TimaşKitabı okuyor
NEREDE ÇOKLUK, ORADA ...... !..
- "Çalışma topluluklarının, eğlence, sanat ve müzik topluluklarının çoğaldığı dönemde, insan her zamankinden daha yalnızdır!.."
Reklam
109 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.