YEMİN OLSUN İNCİRE ZEYTİNE! Kur’an-ı Kerim’de üzerine yemin edilen unsurlar çok yönlü değerlendirilirse,algılama-bakış açımızda yeni idraklerin açılmasına vesile olurlar.Dikkatle tefekkür edildiğinde üzerine yemin edilen yıldız, meyve,vakit yada mekanlar çok özel seçilmiş kavramlardır.Onların zahiri anlamlarından öte,değişik manaları yüklenmiş
Bembeyaz yapraklar bütün şefkatiyle lâtif bir sarılığı kucaklar, sever ve sarmalar... Öyle ya, çokluk köklerini suya bırakan çiçektir lotüs... nympha... nilüfer... nergis... Efsaneye göre, Narkissos sudaki hayaline bakıp kendisine âşık olur, tıpkı bizler gibi... her insan gibi... hep zahire bakar... hep zahire bakarız... çaresiz elimizden tutan olmadıkça dünyayı hep zahiriyle idrak ederiz. Ne acınası bir zavallılık! Oysa suda görünen nedir ki? Sûret-i mahsüse, yani imaj, yani sadece duyularla algılanabilen! Ah, insan bir de içine bakabilse! Asıl o suret-i batına''sını görebilse... içini... evet, bütün zavallılığıyla ve bütün ihtişamıyla içini... İnsan, nerede ve nasıl görebilir içini? Elbette hakikî bir dostun aynasında. İnsan bir tek insanda görebilir insanı. Ducane Cundioglu
Reklam
Neredesiniz, tıpkı benim gibi acı ve yokluk çekenler? Bir halk olduğunu özlediğim çokluk nerede?
148 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Hayat, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan amansız bir yolculuktur. Aynı zamanda hayat, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan amansız bir arayıştır da. Kimileri bu yolculuk esnasında sürekli arar durur; kimileri ise hiçbir zaman aramaya tenezzül etmez. Kimileri yorulur yarı yolda bırakır; kimileri asla yorulmaz, yılmadan
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038k okunma
Eylemlerdeki ortayı bilmek, o eylemi çevreleyen durumlar mukayese edildiği ve değerlendirildiği zaman mümkündür.Nasıl bir doktor sağlığa iyi gelecek mütedil miktara karar verirken öncelikle iyileştirmek istediği kişinin bedeninin mizacını, zamanı, insanın mesleğini ve tıbbî müdahalesini yönlendirecek diğer şeylerin bilgisini değerlendiriyorsa, sağlığa iyi gelecek şeyin miktarını bedenin mizacının dayanabileceği ve zamana, ilaca uygun şekilde takdir ediyorsa, biz de eylemlerde orta olanın miktarını takdir etmek istediğimizde, öncelikle eylemin zamanını, eylemin vuku bulacağı mekanı, failini,kime karşı eyleneceğini, nerede, neyle ve ne için ne eyleneceğini değerlendirir, eylemi bunlardan her birine göre takdir ederek eyleriz. Böylelikle orta olan eyleme isabet ettirmiş oluruz. Eylem, bütün bunların hepsi değerlendirilirse orta olur, bütün bunlar değerlendirilmediğinde daha fazla veya daha eksiktir. Bu şeylerin çokluk, azlık bakmundan ölçüleri daima aynı şekilde olmadığı için, orta eylemlerin ölçüsü de her zaman aynı şekilde olmayacaktır. Fârâbi
224 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.