Gelse, çantasıyla birlikte Sıhhiye İsmail'i tutup evin dışına atacakmış gibi,
Terden sırılsıklam olmuş bir sesle "NEREDESİN LEN BABA ?, ÇABUK YETİŞ, NEREDESİN ?" diyordum.
Böyle böğürürken Sıhhiye İsmail, elindeki o sivri uçlu pensle babamın yokluğunu deşiyordu sanki bende
Ve
Farkına varmadan onu her defasında daha da derinleştiriyordu.