Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
siz bende akıl bırakmadınız ki ölü mevsimin mort sezonuna rastladınız beni daha önce görseydiniz daha önceleri neredeydiniz neden bana gülmeden cesaret verdiniz gülseydiniz dağılırdı derdiniz bilseniz ne rahat ederdiniz gülerdim tamam oldu artık size sen diye hitap edebilirim yorulmak bilmezdi gücünün son noktasına gelinceye kadar durmazdı
Sayfa 42 - İletişim Sinan Yayınları Üçüncü Bölüm
Bir bahar akşamı rastladım size
Sevinçli bir telaş içindeydiniz
Derinden bakınca gözlerinize
Neden başınızı öne eğdiniz..
İçimde uyanan eski bir arzu
Dedi ki yıllardır aradığım bu
Şimdi soruyorum büküp boynumu
Daha önceleri neredeydiniz
En zor zamanlarımda neredeydiniz?
"Ne oldu, nasıl oldu, ne haldesin?" diye sordunuz mu hiç?
Sayfa 304Kitabı okudu
Karanlığın içindeydi artık.
Bunu fark ettiği anda da farkındalığı sona erdi.
Martin Eden..
Jack London'ın yarı otobiyografik eseri.
Klasikleşen eğitimsiz, fakir genç ve zengin, kültürlü kız ilişkisi okuma hissi veren ancak Martin Eden'in hayatı için, amaçları için verdiği mücadeleyi okuduğumu farkettiğim an duraksadıĝım bir eser.
Sınıfsal farkın insanlar arasında ki davranışlara nasıl yansıdığını net olarak gösteren bir eser.
Hayat işte kendi halinde yaşayan, denizci, eğitimsiz bir gence, verdiği mücadeleler sonucunda hayallerine kavuşması ile ünlü bir yazar olmasını tattırır ama şu cümleyi kurmaktan kaçınamaz : "Ben yalnızken, açlıktan kıvranırken, yoksulken neredeydiniz? Beni o zaman da tanıyordunuz, ben o zaman da aynı Martin Edendım. Şimdi birden bu bana biçtiğiniz değer neden?"
Deniz kokusu taşıyan kıyafetle başlayan hikaye denizin derinlerinde son buldu.
Jack London
- Oku çabuk!
- Ey Türk gençliği!
- Ey Türk gençliği haaa! Kemal Paşa, gelse de görse şu Türk gençliğinin halini..
-Ne var hocam, bizim halimizde!
- Cumhuriyet'i kime emanet ettiğini görsün de anlasın!
- O, Cumhuriyet'i Türk gençliğine emanet etti...Yani bize!
-Sus! Cahil herif! Atatürk bu hitabeyi okuduğu vakit siz neredeydiniz! O zaman genç bizdik.
- Ya şimdi? Genç olarak biz kaldık... Atatürk, Cumhuriyet'i bugünün gençlerine, daha doğrusu genç kalmasını bilenlere emanet etti.
Dünyayı çocuklar yönetsin... evet.
Dünyayı Gazze'de beyaz fosfor bombaları yüzünden yanarak can çekişen çocuklar yönetsin! Top oynarken arkadaşının cesedine rastlayan, körpe bedenleri perem perem edilen, "ben annemi saçından tanırım" diye feryat edip kimsesizliğine ağlayan, babam olsaydı biz üşümezdik diyerek ıslak kıyafetleriyle
Herkes yerinden oynadı. İlkin komşu ülkelerle, sonra birbirimizle savaştık. Yıllarca sürdü bu. En sağlam sınırlar ölülerle yapılandır. Kimse öteki tarafa geçemez. Artık kolay kolay barışamayız komşularımızla; kendimizle de... Aramızda ölülerimiz bulunur. Bunlar olurken siz neredeydiniz delikanlı?
Sayfa 28Kitabı okudu
