Sen yok musun, sen! Nereye gider bu cadde?
Biz neredeyiz? Hâlâ burada mıyız?
Burası hâlâ o bildiğimiz dünya mı?
Hani bizim postumuz? Hani kuyruğumuz, yırtıcı kuş dişlerimiz, pençelerimiz? Hâlâ iki ayak üstünde yürüyoruz? Ey insanoğlu, insanoğlu, ne biçim caddesin sen? Nereye gidersin? Ey Öteki, ey evet diyen, cevap versene!
Ey her zaman cevap veren, cevap versene!
Sayfa 88