Bedenim her ne kadar bu yorumu yazmaya oturmuş olsa da,ruhum Çukurova'dan dönmedi henüz.Dağlardan inmedi,Abdi Ağalara isyan eden tarafım;Çakırdikenliğin kolunu bacağını yırtıp geçtiği tüm Memedlerin kanına karıştı,Yaşar KEMAL'in dağladığı her yanım.
Anası Döne'nin kara kuru yetimi Memed,karartır birgün kara gözlerini;kaçar zalim ağadan,kaçar da bulup getirirler.Ceza bekler Memed,ceza gelmez.Anasıyla sırt sırta verip,kışlık azıklarını hazırlasalar da ana oğula çuvallar dolusu hasattan bir çuval bile düşmez.Ağa cezayı açlıktan yana kesmiştir,hiçbir ademoğlunun dayanamayacağı açlıktan yana.Onlara merhamet edene de aynı cezayı vadetmiştir;köylü bir yana,açlık bir yana.Hiçbirşey düşürmez de Memedi dayanma gücünden,sevdiğini o kel Veliye vermelerine dayanamaz.Tutar Hatçe'yi kaçırır dağlara.Asıl o günden sonra başlar zulümler,ölümler,kaçışlar,saklanışlar,bir baharsa bin kışlar...
Mazlumun yanında duran,can verse de ad vermeyen adamları,tarhana çorbasını dumanı tüterken Memedin önüne koyan kadınları,yemek yediğim eve kurşun sıkmam ben diyen eşkiyaları,nergiz kokan dağları nasıl unutur okuyan?Nasıl unutur yüzyıllardır susmayan Abdi ağaları,Memedleri,çaresizliğe pusu kurmayan Asım Çavuşları.Zulümle zalimi,hakla adaleti simgeler ağası ve Memedi.Hangisi mükafat,hangisi ziyan.Mıhlanır kalır Çukurova'ya;,Yaşar KEMAL'İN ''İnce Memed''ini okuyan.Aklımın kafesinden uçtuğu güne kadar unutmayacağım bir roman...