"Ekmeğim olsun da doğruya boşver ! " diyenler , ekmeğe yanlışı katık etmek zorundadırlar .
Ben hiç yanılmadım diyenler ergeç gülünç duruma düşerler .
Reklam
Yanılan " aldandım " diye her zaman hoşgörümüze sığınabilir ; oysa aldatan , " yanıldım " deyince çabucak bağışlanmayı beklememelidir .
Toplum işlerinde , " bu akla aykırı , öyleyse böyle şey olmaz !" diye kestirip atanlar , büyük bir olasılıkla , ergeç o olmaz dedikleri şeylerle karşılaşmayı göze almalıdırlar .
" az yaşadım " , " hiç yaşamadım !" diyenlere " aptallığı bırak , seyret ! diye sesleniş .
Reklam
İnsanlararası ilişkilerde ilişkiyi alış-verişe indirgemek ; ilişkiyi , aldığını vermek diye tanımlamak ; ilişkiyi düpedüz bir aktarma diye yorumlamak , yok yere küçültmektir insanı. Bu ilişkilerde vermek sözkonusu ama rasgelee vermek , birşey vermek , diyelim ki daha önce alınanı ya da alınana karşılık başka birşeyi vermek değil , kendini vermek , özünü vermek , insan olarak bağlanmaktır . Vermek katmaktır , başkasına katarken özümüze katmaktır . Katmaksa , duran bir varlığa birşey eklemek değil , o varlığı değiştirmektir . Ancak bu anlamda veren , kendini aşar .
Reklam
İnsanlar arası ilişkilerde ilişkiyi alış-verişe indirgemek; ilişkiyi, aldığını vermek diye tanımlamak; ilişkiyi, düpedüz bir aktarma diye yorumlamak, yok yere küçülmektir insanı. Bu ilişkilerde vermek söz konusu ama rasgele vermek, bir şey vermek, diyelim ki daha önce alınanı ya da alınana karşılık başka bir şeyi vermek, kendini vermek, özünü vermek, insan olarak bağlanmaktır.
Değişmek için yer değiştiren, gittiği yere kendini de götürdüğünü unutuyor.
Beğenilerimiz başkalarının beğenileriyle uyuşmayınca canımız sıkılıyor. Herkesin sevdiğini sevmeyince, herkesin kınadığını kınamayınca içimiz rahat etmiyor. Herkesin üzüldüğüne üzülmek, herkesin alkışladığını alkışlamak üzerine kurulmuşuz sanki. Herkes gibi düşündükçe düşüncelerimizin sağlamlığı artıyor sanısındayız. Bana özgü, sana özgü, ona özgü davranışlar öylesine az ki.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.