Herkes uyurken uyanık olmak, herkes ölüyken yaşamak, dünya yüzündeki tek kişi gibi hissetmek nasıl bir şeymiş öğrendim.
Çünkü siz tek birinin sıcaklığının peşindeyseniz, koca dünya sarıp sarmalasa ne fayda! Üşümekten kurtulamazsınız.
Sayfa 74 - hep kitapKitabı okudu
Reklam
Üçüncü sayfa haberleri acayiptir. Bir zamanlar orada Zinnur’u görmüştüm, bir gün kendimi de görebilirim.
Sayfa 232Kitabı okudu
ahahaha
" "evde erkek olmayınca kadınların ömrü uzuyor" ...
Çok istenen hiçbir şey olmaz, çok beklenen hiç kimse gelmez ve gerçek aşklar katiyen mutlu bitmez.
Sayfa 61 - Hep KitapKitabı okudu
Kendiyle ilgili iyi bir şey duymak nasıl da kırılgan yapıyor insanı. Kötü şeyler duymaktan daha kırılgan...
Reklam
" Bazen ne hissettiğin, ne anladığından önemli. "
Sayfa 229 - Hep KitapKitabı okudu
Kalbin terazisi, yitirilmemiş hiçbir şeyin kıymetini hakkıyla ölçemiyor.
Sayfa 313 - Hep KitapKitabı okudu
Bir gün evinizde otururken, o günü dünden ayıran hiçbir şey yokken ve yarın da hayatınıza kaldığınız yerden devam edeceğinize eminken, eviniz, dünyanız, her şey başınızın üstüne çöküyordu. Dalgaları insanları yutan tsunamiler, hortumlar, seller, depremler, evrene hükmetmeye çalışan insanoğlunun her şeye yeter sandığı gücünün ne kadar cılız olduğunu göstermek, evrenin azameti karşısındaki insanın çaresizliğini hatırlatmak için, övünerek yaşadığımız yılların diyeti gibi can almaya geliyordu. Yaralı sayısının 212 olduğu söyleniyordu, ama benim gördüğüm yaralılar bile fazlaydı. Belki devlet ölmek üzere olmayanı yaralıdan saymıyordu. Yıllar sonra 99'daki İstanbul depreminde devletin bu tür konularda sayı saymasını bilmediğini daha büyük bir netlikle görecekti herkes.
Sayfa 142Kitabı okudu
Bir kere, kırılmış kalbin öcü zinhar alınamıyordu. Çünkü başka bir kalbi kırmak, öbürünü tamire yaramıyordu.
Sayfa 59 - Hep KitapKitabı okudu
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.