Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nero
Devlet'i esir edecek altıncı saçlı, Bu son saçlının oğlu olmayan oğlu olacak. Roma'ya düzenbazlık, korku ve yangın sunacak. Elinde ebeveyninden birinin kırmızı kanı olacak. Yerine geçecek yedinci bir saçlı olmayacak Ve mezarından kan fışkıracak.
Sayfa 11
Reklam
Başkasının elindeki iplerle hareket ettirilen kuklalar misali arzularla hareket etmek vahşi hayvanların, çift cinsiyetlilerin, Phalaris'in ve Nero'nun özelliğidir.
Hiçbir zorbayı ondan daha da çirkinleşerek değiştiremezsiniz.
Sayfa 380 - Apollon, 36Kitabı okudu
"Nero Roma'yı yeniden yaksa umurunda olmazdı."
Sayfa 196 - Timaş
Lor
Bir zamanlar bambaşka bir adamdı. En kötüleriydi. Kemikkıran. Cengiz Han'la arkadaş olup Moğollar'la at sürmüştü. Atilla'yla savaşmıştı. Caligula'yla katliamlar yapmış, Nero'yla yakıp yıkmıştı. Korkunç Ivan'la gülmüş, Robespierre'in cellatlığını yapmış ve Kazıklı Voyvodo'yla düşmanlarının kafataslarından kan içmişti. Binlerce yıl boyunca durmadan savaşmıştı. Sayısız insan öldürmüştü. Kendi klanına sırt çevirmişti. Taa ki bir gün Ryodan önderliğinde ona saldırıp yakalamalarına dek.
Sayfa 411 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kendi değerinin ne olduğunu, kendine ne değer biçeceğini yine kendin bilirsin. Çünkü insanlar kendi değerlerini kendilerine göre biçerler. İşte Florus bu yüzden Nero'nun oyunlarında yer almazdı. Agrippinus 'Neden oyunlarda yer almıyorsun?' diye sorduğunda 'Çünkü bu soruyu kayda değer bile bulmuyorum' diye cevap vermişti. Çünkü bu soruyu düşünen ve bunların değerini düşünmeye başlayan biri ne tür bir adam olduğunu unutmaya da yakındır."
Sayfa 29 - Destek Yayınları, 56.baskı-Kasım 2020Kitabı okudu
Oğlum şifa tanrısı Asklepius, engellilere yardım konusunda beni hep azarlardı. “Yardım isterlerse yardım edersin. Ama bekle önce istesinler. Buna onlar karar vermeli, sen değil.”
Sayfa 237 - Apollon, 22Kitabı okudu
Çoğumuz davranışların altında yatan farklılı genlerin, nero kimyasalların ve hormonların ne yaptığı konusunda hic bir fikre sahip değil.
İkonik
ah bu kısmını anlatmak kolay değil. ben doğuştan bir hikâye anlatıcısıyım. tiyatro için şaşmaz bir içgüdüm var. ne olması gerektiğini aktarmak istiyorum: nasıl öne sıçrayıp "hayıııır!" diye bağırdığımı ve bir akrobat gibi fırlayarak yanmış kibriti bir kenara attığımı, sonra da göz kamaştırıcı derecede yıldırım hızıyla bir dizi shaolin hareketleri yaptığımı, nero'nun kafasını kırdığımı ve muhafızların kendilerine gelmeden defterlerini dürdüğümü... ah, evet. böylesi mükemmel olurdu. heyhat, ne var ki gerçekler beni bağlıyor. seni lanet olası gerçek! aslında "hıyııır, yapmeaaa!" gibi bir şeyler geveledim. brezilya bayraklı bandanamı sihrinin düşmanlarımı yok edeceği umuduyla sallamış olabilirim.
Sayfa 314 - apollonKitabı okudu
295 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.