Hafif yağmur çiselemiş, yapraklar yaş,
Buna bile türkü yapardı Neşet Ertaş.
Ah yalan dünya dedi, cahildi dünyanın rengine kandı,
Her şeyi goynunce olacak sandı.
Sazcısın diye sevdiğini vermediler ona,
Sazını eline aldı, düştü yollara.
Ceketini çıkarmak için izin alırdı seyirciden,
Nerede görülmüş böyle sanatçı, bu adam kimlerden?
Parada pulda gözü yoktur, kazandıklarını dağıtır fakir fukaraya,
Onun için herkes birdi, silahlar yok olsun dedi, gömün toprağa.
Herkes anlamaz ama sen iyi anlattın kendini,
Sağcısı da solcusu da sevip, dinlerdi seni.
Türkülerinde bazen neşelisin, bazen dertli, bazen aşık,
Dışın çiçek bahçesi, için yanık.
"Kadınlar insandır, biz insanoğlu" dedi.
Ona öldü demeyin, yoruldu gitti.
Kalbi temiz, türküleri yanık, gür sesi,
Unesco Kültür Mirasta yaşayan insan hazinesi.
Tüm eserleri kaliteli ama "Yolcu" en sevdiğim bestesi.
Seni bilmekte, dinlemekte güzeldi, bozkırın tezenesi.