Dünya edebiyatının ölümsüz isimlerinden stefan zweig bu eserinde kadın ruhunu, psikolojik çözümlemeleriyle gözler önüne seriyor. Evli ve düzenli bir hayata sahip genç bir kadının yaşadığı tutkulu bir aşkla, hayatının en unutulmaz 24 saatini geçirmesi üzerine şekillenen bu hikayede, toplumsal normlar içindeki ruh sıkıştırmalarını etkileyici bir şekilde bizlere aktarıyor.''Bir kadının, hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmesinin altında insanın kendi iç güdülerinden, doğasındaki şeytanlıklar dan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini'' kolay baştan çıkarılanlar ''dan daha güçlü, daha namuslu, daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyler. Bir çöküşün öyküsü Dünya edebiyatının ölümsüz isimlerinden stefan zweig bu eserinde itibar kaybı ve bu kaybın sebep olduğu ruhi bunalım üzerine bir tahlil yapar. Fransa'nın ihtişamlı döneminin itibarlı ve söz sahibi isimlerinden madem de prie'nin devletin parasını çarçur etmesinden sonra tüm yetkileri elinden alınarak Normandiya'ya sürgün edilmesi anlatılır.