Çünkü kitaplarda, filmlerde sürekli kanserin esas kızı, oğlanı öldürmesi klişesinden hoşlanmıyordum. Türk dizileri örneğin. Bir karakter diziden mi çıkacak? Ölmesi mi gerekiyor? Hop kanser olsun. Bu bana çok yanlış geliyor. Ölümcül olduğu doğru ama atlatıp hayatına bakan binlercesi de var. Kanser grip kadar yaygınken bu şekilde hassas bir durumu sırf reyting, drama için malzeme etmek korkunç. Böyle yazıyorum da olur da bu kitaptan sonra bir olay olursa, bilin ki mükemmel olmaya çalıştığım, doyumsuz, mutsuz ama sağlıklı hayatımdansa bu acılı ama her anın kıymetini bildiğim, şükretmeyi asla ihmal etmediğim, yaşantımın birçok kalbe dokunduğu bu anlamlı hayatı tercih ederim.
Söz konuldu bahse
Mevzu yine gecenin zifirinde
Ey kelam'ı kalem'im
Yine gömüldü beyaz geceye.
Azizim tartmak lazım hakikati
Söz mü ? ağır
Gecenin sesi mi? diye.
Sükuta bağlamalı
Terazinin kefesini
Hay benim gülü bülbülüm
Nazeni endamı güzelim
Çal yine tamburunla
Sabâ makamında 'la
Sussun sabahlar
Dinlesin ruh'u revanım.
NESLİHAN KÖSE