_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
"Arada bir insanın kendini bir başkasının yerine koyması gerek. Ve belli bir sürenin geçmesi. Olayları değerlendirebilmek için. Nesnel olabilmek için. Tabi eğer nesnellik varsa."
Reklam
-------------------------------------------------------------------------------- 80’ler bir yandan çerçevesini baskının, yasağın, devlet şiddetinin çizdiği bir dönemdi. bir yandan da, bu toplumun daha az tanışık olduğu bir başka iktidar biçiminin, ilk bakışta kendini bir kurumsuzluk olarak sunan, yasaklayıcı değil oluşturucu, kışkırtıcı, içerici
Dünya Şiir Günü
Şükrü Erbaş'a ‘Niçin şiir’ diye sormuşlar, şöyle yanıtlamış: “O kadar çok neden sıralanabilir ki.. ‘hayır’ diyebilmek için; sığlığın saldırısını durdurabilmek için; iyiliğe ve güzelliğe ayna olabilmek için; edilgen bir seyirci olmamak için; yaşamın bana verdiklerine bir küçük teşekkür için, ekmeğin ve aşkın eksiğini tamamlamak için.. Tüm bunlar sonsuz sayıda çoğaltılabilir, ama hiçbirisi de tek başına ‘niçin şiir’ sorusunun yanıtını vermeye yetmez. Daha akılcı, daha kapsayıcı şöyle bir açıklama yapılabilir sanıyorum: İçimdeki duyguya nesnel bir karşılık yaratabilmek için.. Çünkü dışımdaki dünya bunu vermekten çok uzak..”
Feminizm kadının özgürlüğünü ifade ederken en ileri söylem olarak kadının erkekten-aileden bağımsızlaşma, otoritesinden kopma ve kanunlar önünde eşit haklara sahip olma biçiminde koyar. Oysaki bir kez olsun düşünmez cinsiyetçi yaklaşım erkekler için mi, sınıflı ve özel mülkiyet biçiminde örgütlenmiş toplum için mi gereklidir? Kapitalistler cinsiyetçi yaklaşımı alabildiğine körüklerler,çünkü bu onlara en tatlı karların kapısını açar, yani ucuz kadın emeğinin sömürüsüyle birlikte, bu sayede erkek işçilerin de ücretlerini çekebildiği kadar aşağıya çeker. Bu durum çalışan erkeği de kötü koşullarda çalışmaya zorlar. Çünkü sınıflı toplum evin geçimini erkeğe yüklemiştir, ona verdiği ücreti aile geçindirme üze-rinden hesaplar. Feministlerin sorunu yalnızca cinsiyetçi bir bakışla ele alması yaşanılan nesnel koşullardan bihaber olması demektir. Kadının erkekten-aileden bağımsızlaşabilmesi için ekonomik bağımlılığına son verilmelidir. Bu ise kapitalizm altında belli ölçülerde gerçekleşmektedir, ancak kapitalizmin bizzat ürettiği işsizlik, kadını yeniden eve hapseder. Kapitalist üretim tarzından kaynaklanan onlarca çelişki ve sorun, kadını kısır bir kurtuluş döngüsü içinde bırakır. Özellikle bugünkü koşullarda kapitalizm var olabilmek için geçmişten gelen bütün gericiliğe var gücüyle sarılmaktadır. Öyle ki, uzun yıllar içinde unutulmuş olan tüm gericiliği yeniden hortlatmaya soyunmuştur. Yani feminizmin sistem içerisinde bir çözüm yolu bulmaya çalışması giderek komik bir hal almaktadır.
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER Devrimci bir teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. * Şiddet, elbette, bizim düşüncelerimize yabancıdır. * Silahsızlanma, sosyalizmin amacıdır. *
Reklam
Albert Camus - Saçma ve İntihar
Yalnızca gerçekten ciddi bir tek sorun var: İntihar.Yaşamın yaşanmaya değip değmediğini düşünmek, felsefenin temel sorusunu yanıtlamaktır. Dünyanın üç boyutlu olması, zihnin dokuz ya da on iki kategorisi olması gibi sorunlar sonra gelir. Bunların hiç önemi yok.Yanıtlamak gerek önce. Nietzsche’nin de söylediği gibi,bir filozof saygıdeğer olabilmek
Filozof vs. Filodoks
Bilindiği üzere “philo” eski Yunancada sevmek, “sophos” ise bilgi, bilgin, üstat anlamlarına gelmektedir. (1) Bununla birlikte Platon’un Devlet kitabının 5. bölümünde Sokrates’in tanımını yaptığı “philodoxa” teriminde yine “philo” kelimesi sevmek anlamına gelirken “doxa” sahte bilgi diye tanımlanmaktadır. Ve hatta aynı kitapta filodoksun tanımını
Aziz Nesin - Şimdiki Çocuklar Harika
BU KİTABIN YAZARDAN OKURLARINA İKİNCİ MEKTUP Sevgili okurlarım! Yaşlarınız küçük diye hiçbir gerçeğin sizlerden saklı kalmasından yana değilim. Büyüklerin kendi aralarında konuşup tartıştıkları her konu, sizlere de anlatılmalıdır. Hatta dünyanın karmaşık politika sorunlarını da, cinsel sorunları da öğrenmelisiniz. Çocukların anlayamayacakları
Resim