Yapısı, şekli ve üslûbu açısından nesre yaklaşmak, meyletmek, hattâ nesirden farksız olmak isteyen bir şiir, veciz ve estetik âhengini çöpe atmayı göze almış gözüküyor iken; biçim, biçem(üslûp) ve ifade tarzı bakımından şiirleşme eğilimi gösteren bir nesir de, tahlil ve izâh umdelerinden vazgeçmiş gibi algılanır şüphesiz... Bununla birlikte; mensur şiir ve lirik nesir de, şiir ve nesrin öz prensiplerini göz ardı etmeyecek şekilde yazılabilir tabii ki, hattâ bu iki edebî türün zenginliği sayılır...
Ben ne okudum böyle sarsıldım beynim yandı….
Bu kitapta ihanet var hemde en sertinden…
Bu kitapta nankörler var hemde yanıbaşımızda…
Bu kitapta katiller var hemde hiç acımadan öldüren katiller…
Bu kitapta dostluklar var hemde hiç ölmeyecek türden…
Bu kitapta acımasızlıklar dolu hemde canlı canlı insanları Kobay olarak kullanan türden…
Veeee bu kitapta aşk var ölümüne ve en derininde…
Kitap bütün duyguları yaşattı bana…
Dostluğu çok güzel yansıtan Sera’yı mı?
Aşkını hiç bırakmayan Arsen’i mi?
Nankör Nehir’i mi?
Kalbi başkasında olduğunu bildiği halde Serayı seven Asaf’ı mı?
Gözünü intikam bürümüş bunun adına da herşeyin bir bedeli var diyen Teoman’’ı mı? Anlatayım kimi anlatayım….
En iyisi bu güzel kitabı okuyun, bence buna değer
Üç Derin NefesNesrin Öz · Olimpos Yayınları · 2018151 okunma