4.48 Psikoz Tam metin
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Günün Pasajı
Bazen başını alıp gidesi geliyor insanın. Ekseriyetle beceremiyor. Zayıf hissediyor belli ki, ürküyor yalnızlıktan, kolay değil. Nasıl diyordu Turgut Uyar, "Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım. Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum." Hadi, sevgili okur. Bulun o elleri, tutun sıkı sıkı, güçlenin, kalabalık olun ve çekip
Zeyd Bin Sâbit
Zeyd b. Sâbit b. ed-Dahhâk b. Zeyd b. Levzân b. Amr b. Abdi Avf (veya Abd b. Avf) b. Ganem b. Mâlik b. en-Neccâr el-Ensârî el-Hazrecî.
Peygamber (s.a.s.)'in ashabinin ileri gelenlerinden biridir. Ensâr'dan, Hazrec kabilesinin bir kolu olan Neccârogullari'na mensuptur. Annesi, en-Nevâr bint Mâlik b. Muâviye b. En-Neccâr'dir. Zeyd'in künyesi Ebû
Tam Metin
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Para bizde şöhret bizde sizde nevar hadi söyle🎶 roman havası
Nevar ki klinik gerçekler, tüm yaşamlarını hiçbir sınır tanımadan cinsel doygunluk peşinde koşmakla geçiren erkek —ya da kadınların— mutluluğa ulaşamadıklarını ve çokluk nezrozlu çatışmalar ve hastalıklardan acı çektiklerini göstermektedir.
Sayfa 93
İşte Hak aşığı kadın dediğin böyle olur.
Hz Hüseyin'in başını getirdiğinden beri dargın olan Nevar isimli Hanım, eve giren ve havaleyi nerede diye soran adamlara
- Görmedim, nereye gittiğini de bilmiyorum, derken eliyle Havaleyin saklandığı yeri işaret etmekteydi.
Adamlar Haveleyi oradan çıkardılar ve hemen oracıkta boynunu vurdular.
Sayfa 552Kitabı okudu
Televizyon açıktı. Örgü şişleri ekran boyunca ileri geri uçuşuyordu. Alarm gibi yanıp sönen, köşelerinden kan damlayan kırmızı harflerle ''Örgü Şişi Katili İçin Av Başladı'' yazıyordu. Minör gamda vurulan bir akor, seyircileri dehşet, korku, endişe, huzursuzluk ya da en olmadı, hafif bir hazımsızlık hissetmeleri gerektiği konusunda bilgilendiriyordu. Ortam hazırlandıktan sonra, görüntüler dağılıyor ve Franz Maihem beliriyor. Uzun, ince, mesihvari bir adam. Neredeyse tıpatıp İsa Mesih'e benziyordu. Nevar ki, Sami değil Germendi, sakallı değil traşlıydı; uzun, siyah saçlı değil kısa, sarı saçlıydı. Bir de, ne çarmıha geriliydi ne de ekmek ve balık dağıtarak açları doyuruyordu; bir ofisin koridoru boyunca kararlı adımlarla yürüyordu. Yine de, tüm bunların dışında, bir pembe dizi standartlarında düşünüldüğünde, kendince mesihvari bir hâli vardı.
Sayfa 29 - Patika KitapKitabı okudu
Nevar ne yok dediler
Yoktan var eden var olanı yar eden rabbim var dedim
Elhamdülillah
@ZELHAESER
Sen, sevgimin karanlık kısmı, sen, gözlerimin gözyaşı, sen, kalbimin feryadı. Sen, sevdamın karası.
Sen dilimden hiç düşmeyen söz,
Senki sevgili rüzgarda savrulan sonbahar yaprağısın.
Hani yağmur yağar ya, yeryüzündeki kirli nevar ne yok beraberinde götüren, hani, kuşlar uçar ya özgürlüğe,
Kalbimde bir kuş misali, içinde sen, özgürlüğe doğru yol alıp uçanlardan.
Yazımda kışım, kışımda yazımsın.
Sen,hiç bitmeyen Şiirlerimin mısralarısın.
Freud yanıldı mı yani?
Cinsel çekim, bir süre için bir olma sanısı yaratabilir. Ne var ki sevgi olmadan bu «birlik», eskisi kadar yabancı ve uzak iki insan bırakır geride. Bazan birbirlerinden utanmalarına, hatta nefret etmelerine neden olur. Zira kurdukları düş yiter yitmez yabancılıklarını eskisinden daha yoğun duyarlar. Şefkat hiçbir zaman Freud’un inandığı gibi cinsel iç güdünün yüceltilmesi değildir.
Sayfa 56 - Say
Ne var ki, hiç kimse kendisinin
kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini
kesinlikle bilemez.
Sayfa 32
