_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
_Bir yere ait olma isteği aslında özgürlükten kaçıştır. İnsanlar aniden özgürleştiğinde derhal yeniden kendilerini esir edecek liderler seçerler. İnsanoğlu özgürce kararlar vermek istemez. Sürüye tabi olmayı, bir yerlere sığınmayı tercih eder. Özgürlüğün sorumluluğunu cesaret ister. Diğerlerine benzemez ise çevresine uyum sağlayamayacak ve
“Şayet muktedir bir kadın, insan olarak enerjisini ve becerisini anlamlı bir uğraş için kullanmazsa( bu da illa rekabet demektir zira toplumumuzun her ciddi uğraşında rekabet vardır) nevrotik belirtiler, verimsiz egzersizler ya da yıkıcı ‘aşk’ ile enerjisini boşa harcayacaktır.
Sayfa 52
Bireyler arasındaki olası düşmanca gerilim, sürekli bir korkuya neden olabilir başkalarının kendisine düşmanlık duygularıyla misilleme yapacaklarından duyulan korku. Nor mal bireylerdeki bir diğer önemli korku da kaynağı, başarısızlık olasılığıdır. Başarısızlık korkusu mantıklı bir korkudur, çünkü genelde başarısız olma olasılığı başarılı olma olasılığından yüksektir ve rekabet içindeki bir toplumda başarısızlıklar büyük düş kırıklıklarına neden olurlar. Başarısızlıklar yalnızca ekonomik güvensizligi değil, saygınlığın yitirilmesi ve her tür duygusal düş kırıklığını da ifade ederler.
Haset 2 kişi arasında, Kıskançlık 3 kişi arasında...
"Haset iki kişi arasındaki ilişkide olusur. Anne ile kurulan birincil ilişkideki yıkıcılık ve hayranlığın eşleştiği derin düzeneklere bağlıdır. Yansıtmalı özdeşleşim gibi psikotik düzenekler de iş başındadır.
Kıskançlık bunlardan ayrılır çünkü kıskançlık üç kişinin olduğu nevrotik bir ilişkide oluşur. Rekabet söz konusudur. Sıklıkla dölsellikle (genital) ilgili ve Oidipal sorunsalla bağlantılıdır."
-Psikanaliz Defterleri 7, Kıskançlık ve Haset, YKY, syf: 67
Sayfa 67Kitabı okuyor
Kendini akıntıya bırakma(k)!
Günümüzde küreselleşen rekabet, ekonomi katılımcıların hatalı kararlarının zararını büyütür. Bunların daha hızlı gerçeklesmelerine yol açar ve onları daha yaralayıcı hatta ölümcül kılar. Karar vericilerin gerekli bilgilere zamanında ulaşmaları, son derece seri ve kıvrak hareket etmeleri hayati gereklilik haline gelir. Günümüz bu dinamikleri, organizasyon ve bireyleri atacakları her adım öncesinde etraflıca düşünme ve arastırmaya zorunlu kılar. Bir hamle yapmadan önce herkes risk ve firsatları göz önünde bulunduran stratejiler belirlemelidir. Her işin doğru ve yolunda gittigi zamanlarda bile tetikte olunması gereken bir dünyadayız! Fakat bu farkindalık kişilerde av ya da avcı psikolojisi yaratmadan, sükûnet ve sağduyu eşliğinde ve nevrotik kaygıdan uzak olmalıdır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Erkeğin, sevginin dışında her konudaki
üstünlüğüne duyulan kültürel inancımız nedeniyle, erkeğin tarafındaki
bu tür bir tutumun hayranlık örtüsüyle gizlendiğine
daha az rastlanır; bu tutum genellikle oldukça açık bir yoldan,
kadının uğraşlarının ve çalışmasının doğrudan doğruya sabote
edilmesinde kendini gösterir.
(bahsedilen tutum ilişki içindeki rekabet tutumudur)
Sayfa 148Kitabı okudu
"Acı çekme nevrotik için doğrudan bir savunma değerine sahip olabilir ve hatta çoğu kez yakın tehlikelere karşı kendisini koruyabilmesi için tek yol olabilir. Kendini suçlayarak suçlanmaktan ve başkalarını suçlamaktan kaçınır, hasta ya da bilmez görünerek sitemlerden kaçınır, kendini küçümseyerek rekabet tehlikesinden kaçınır; fakat bu suretle kendisinde yol açtığı acı aynı zamanda bir savunmadır."
Sayfa 175
Çağdaş kültür, ekonomik açıdan bireysel rekabet ilkesine dayanmaktadır. Yalıtılmış birey aynı grubun öteki bireyleriyle savaşmak, onları aşmak ve sık sık onları bir yana fırlatıp atmak zorundadır.
Sayfa 204Kitabı okudu
