NİKAH VE MAHKEME İlk gittiğim nikâh töreninde ayağa kaldırılınca anladım evlendirme memuruyla bir yargıcın farkını biri yüzü gülerek açıklıyor öteki asarak mahkumiyet kararını
Sayfa 109
bir kuş kuş olduğunu unutur unutmaz anne olduğunu görse yaralandığını bir aşkta kalbinin en tenhasına çekilip bir bütün olarak ağladığını hiç kuşkusuz duaya kalkan eller bırakıp gelirdi allahını kitabını henüz terketmeyi öğrenemedi anneler
Sayfa 18
Reklam
Felaketim olacak biliyorum Bu vakitli vakitsiz bastıran keder Bu kalbime sürtünen cehennem telaşı Voltamın ucunda savrulan bu sapsarı hüzün Bu senin tüfeklerin menziline düşen güzelim yüzün Ülkemin yüzü kentlerin dağların yüzü Bu işkence, bu ayrılık, bu zulüm Sonra diz boyu yaprak ölüsü Göçüp giden bu kuşlar Ağlamak ayıp değil işin kötüsü
Koyu karanlık sulara karışıp gitsin korku Bana çocuklar betimle, sokaklarda büsbütün gülen Kitapların yakılmadığı bir ülke adı söyle lütfen Yıllar var ki böyle öfkelere dalmışlığım yoktu
Kitaplar yakılıyor Kitaplar be Kitaplar Kitaplar, Hiroşimalı çocuklar gibi Yakılmazdan önce Sermayenin gamalı uşağı goebels Berlin Üniversitesi önünde Kırk bin kişiye söylev verdi : "Alman düşmanlarının kitaplarını yakan ateş Yüreklerinizde vatan sevgisini tutuştursun " Ve faşizm Dumanından boğulacağını bile bile Aç kurt gibi indi kitapların üstüne...
Guevara'nın sırt çantasında, Neruda 'nın kahkahası Ve ezbere okuduğum bizim şairlerimiz geliyor aklıma Felaket yakışırmış meğer onlara da ölmek Çınar dediğin de gün gelir devrilirmiş usulca...
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.