Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Kitabı ismi dikkatimi çekti , letgofa gezinirken görüp okumak istedim ve önsözüne göre aldım.Önsözündeki beklentilerime göre bi kitap olmadığını düşündüğüm için bıraktığımı düşünüyorum Fakat bana birşeyler kattığını düşünüyorum. Mavi yakalıların yada ofis çalışanların ,işçi sınıflarının çok uğraşıp ama bunun meyvesinin patronların yendiğini ve bu sistemin patronları agırlaştırdığı işçilerin daha çok azimle çalıştığını anlatıyor. İyi bir kitaptı neden okumayı bıraktığımı tam bilmiyorum ama belki daha sonra tekrar okurum...
Bilmiyorlar, Ama Yapıyorlar
Bilmiyorlar, Ama YapıyorlarNevzat Evrim Önal · Yazılama · 201737 okunma
Katipler kabilesini seçmek kolaydı. Burada iki belirgin bölmeye rastladım. Yeni iş sahalarında faaliyet gösteren firmalarda çalışan genç katipler vardı - dar ceketli, parlak çizmeli, saçları briyantinli, kibirli dudaklı delikanlılar. Hal ve hareketlerindeki zarifliği bir kenara bırakırsak, ki buna başka bir sözcük olmadığından masa başı zarafeti diyebiliriz, bu kişilerin tavrı bana asillerin bir-bir buçuk yıl önce takındığı tavrın tam bir kopyası gibi göründü. Üst tabakanın çıkartıp attığı zarafeti takınıyorlardı ve bence bu sınıfı en iyi tanımlayan da bu. Edebiyat, tarihe ve topluma tanıklıktır. Bu paragraf, günümüzde New York'un Manhattan, Londra'nın Westminster ya da İstanbul'un Levent-Maslak hattındaki herhangi bir Starbucks'a girip on kelimeden uzun kahve siparişi veren, patronlarının yaşantısına özenen ''yuppie'' beyaz yakalılar hakkında yazılmış gibi görülebilir. Ama bu satırları Edgar Allan Poe, 1840'ta kaleme aldı. (1) 1840... (1) ''Kalabalıkların Adamı'', Bütün Öyküleri içinde, çev. Dost Körpe7. Baskı, İstanbul: İthaki, 2013, s.300 (orjinaline başvurularak yapılan kimi zorunlu düzeltmelerle).
Sayfa 20 - YazılamaKitabı okudu
Reklam
Ününü Moby Dick'e borçlu olan Herman Melville, Katip Bartleby'i ''Bir Wall Street Öyküsü'' ek başlığıyla kaleme aldığında Poe'nun yukarıdaki satırları yazmasının üzerinden 13 yıl geçmişti, yazdıkları yerler arasında ise yarım günlük mesafe vardı. Bu hazin yabancılaşma ve yok oluş öyküsünde bence ofis emekçisi Bartleby kadar, öyküyü birinci tekil şahıstan anlatan ve kendisini gözü yükseklerde olmayan biri'' (2) olarak tanıtan isimsiz avukat da önemlidir. (2) Herman Melville, Bartley, çev. Lale Eren, İstanbul: Cumhuriyet, 2000, s.14.
Sayfa 21 - YazılamaKitabı okudu
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/nevzat-evrim-onal/empati-degil-kavga-170349
Empati, eleştiri ve mücadelenin ölümüdür. Kendimizi bir başkasının yerine koyduğumuzda onun gibi hissedebilir, böylelikle onu kabullenebiliriz. Ama onu ya da onun içinde bulunduğu koşulları eleştiremez, bunlarla mücadele edemeyiz.
haber.sol nevzat-evrim-onal/elli-yillik-biz-adam-olmayiz-nakarati
Zira insan erdemli olamayabilir, insanlık halidir; ancak erdemsizliği savunmak alçalmadır. Yeraltından Notlar’da bu hali benzersiz biçimde anlatan Dostoyevski’yi büyük bir yazar yapan nasıl insan alçaklığını çok iyi anlıyor olmasıysa, onu gericinin teki yapan da o alçaklığı bütün eserlerinde övgüye varan sonsuz bir hoşgörüyle kucaklamasıdır. Ve hiç tesadüf değildir ki Dostoyevski, gençliğinde devrimci mücadeleye bir ucundan bulaşıp, devletin şamarını yediği gibi geri basmış, çarcı ve allahçı olmuş bir dönektir. Anlayışı, tecrübesindendir.
//haber.sol/nevzat-evrim-onal/paylastikca-buyuyen-atalet
Artık bir gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor: Vicdanlı olmadan insan olunmaz ancak insanlığı bu karanlıktan vicdanlı olmak kurtaramaz; çünkü vicdanın varlığı ya da yokluğu bireysel bir mesele, yaşanan acılar ise tamamen toplumsal düzenin sonucu. Dünyadaki bunca acı sürdürülebilir olmasın, gerçekten bitsin istiyorsak, özel mülkiyete ve bireysel çıkara dayalı bu toplumsal düzeni yıkmak zorundayız. Çocuk ölüleri kıyılara vurmasın, ekmek almaya giden dedeler vurulmasın, vicdanımız parçalanmasın istiyorsak; onu teskin etmeye çalışmayı bırakmalı, bireysel ataleti paylaşıp yaygınlaştırmak yerine kırıp örgütlü eyleme geçmeliyiz.
263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.