Hakların cinsiyetsiz olacağı “insan” olma hakkı olan günlere...
Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak tarihe geçmiş 8 Mart'ın hikayesi aslında insan hakları temelinde kadınların sosyal bilinçleri için savaşarak kazandığı bir mücadeleyi esas alan bir hikayeye dayanıyor. 1975'te Birleşmiş Milletler tarafından kutlanan Dünya Kadınlar Günü 1977 tarihinde ise resmiyet kazandı. Peki, Kadınlar Günü ne zaman
8 Mart Dünya Kadınlar Günün Kutlu Olsun
TARİHİ 1800'LÜ YILLARA DAYANIYOR 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tarihi, 1800'lü yıllarda tekstil fabrikasında çıkan bir yangına dayanıyor. Bir tekstil fabrikasında başlattıkları grevde çıkan yangında 129 kadın can verdi. Bu feci olayın tarihi 8 Mart 1857'ydi. 40 bin kadın işçi, ABD’nin New York kentinde, bir dokuma fabrikasında
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
What They Don’t Teach You at Harvard Business School
Hər kəsin, xüsusəndə biznes sektorunda olanların oxumalı olduğu kitablardandır “What They Don’t Teach You at Harvard Business School”. 1984-cü ildə dərc olaraq New York Times bestsellərinə daxil edilib. Yazarı Mark H. McCormack 3 dəfə “Forbes 400 Ən Varlı Amerikan” siyahısında yer alıb. Kitabdakı bölmələr: İnsanlar Satış və razılaşdırma Biznes qurmaq
Mark H. McCormack
Mark H. McCormack
What They Don't Teach You at Harvard Business School
What They Don't Teach You at Harvard Business SchoolMark H. McCormack · Copyright Matherial · 19862 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kişiselleştirilmiş gerçek
“Bu konunun siyasetle ilgili değerlendirilmesini son derece yanlış bulduğumuzu dile getirmek istiyorum” diyor sayın bakan. Neyle ilgili veya nasıl değerlendirmemizi arzu ettiğini açıklamıyor. Herhalde hiç değerlendirmemiş olmamızı tercih ederdi. Nasıl olsa o değerlendiriyor. Gerçi onun değerlendirmesi de kendisinin değil, bir başkasının. Hepimizin
Hakikatin Ölümü
Hakikatin ÖlümüMichiko Kakutani · Doğan Kitap · 201934 okunma
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
Reklam
Ölüm hiç bir şeyi tanımaz.
Louise Glück, Amerikalı kadın şair 22 Nisan 1943'de doğar, 13 Ekim 2023'de yani bugün vefat eder. 2020 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanır ve jüri üyeleri "sert güzelliğiyle bireysel varoluşu evrensel kılan şaşmaz şiirsel sesini" övmüştür. Diğer ödülleri arasında Pulitzer Ödülü, Ulusal Beşeri Bilimler Madalyası, Ulusal
Psikanaliz, 1920’lere gelinceye dek, tüm nevrotik semptomların bilimsel açıklama ve sağaltımında devrimsel bir gelişme olarak algılanmaktaydı. Dahası, psikanalize yalnızca ruhsal sıkıntılara değil, savaş, cinayet, değişik sosyal kavga veya didişmelere de çözüm vaat eden bir tür “tılsımlı değnek” gözüyle bakanlar vardı. Sigmund Freud insan düşüncesine yeni bir yön çizen bir bilim öncüsü konumuna yükseltilmişti. Ne var ki bu coşku ve aşırı beklenti zamanla hayal kırıklığına dönüşmeye yüztutar. Klinik çalışmalara ilişkin istatistiksel incelemeler sonucun hiç de iç açıcı olmadığını gösterir. New York'ta bir doktor (Peter G. Denker), kliniklere üşüşen hastalardan sıkıntısı en yoğun olan beş yüz kişiyi aile doktorlarına sevk eder. Bunlardan iki yıl içinde üçte ikisinin iyileştiği saptanır. Başka bir incelemede ne kliniğe ne de aile doktoruna başvurmayanların bile aynı oranda kendiliğinden iyileştikleri belirlenir: Büyük masrafa, yıllarca süren klinik seanslara mal olan psikanaliz sağaltım uğraşının daha iyi bir sonuç vermediği artık görülmeye başlamıştı. Durumu kavrayan kimi psikanalistlerin daha baştan gerçeği dile getirmekten kaçınmadıkları bilinmektedir. Örneğin ünlü Amerikan psikanalisti Dr. Melitta Schmideberg'in uyarı niteliğindeki şu sözleri ilginçtir: Psikanaliz sağaltım yönteminin, aradan uzun yıllar geçmesine karşın daha doyurucu, daha kalıcı, daha yüksek oranda olumlu sonuç verdiği; diğer yöntemlerden, hattâ hastaların kendi hâllerine bırakılmasından daha başarılı olduğu söylenemez.* * Bkz. H. J. Eysenck, “What is the Truth About Psychoanalysis?”, Readers’s Digest, 1984.
Sayfa 419Kitabı okudu
Kuşlar şakıyordu, proleterler şakıyordu, Parti şakımıyordu. Dünyanın her yerinde, Londra'da ve New York'ta, Afrika'da ve Brezilya'da, sınırların ötesindeki gizemli, yasak ülkelerde, Paris ve Berlin sokaklarında, Rusya'nın sonsuz ovalarındaki köylerde, Çin ve Japonya'nın çarşılarında, her yerde ama her yerde, çalışmaktan ve çocuk doğurmaktan, hayatı boyunca işten başını alamamaktan harabeye dönmüş olmasına karşın hâlâ şakıyan o sağlam, yenilmez gövde dimdik dikiliyordu. Bir gün gelecek, o görkemli kalçaların arasından bilinçli bir kuşak doğacaktı. Sizler ölüydünüz, gelecek onlarındı. Ama onların bedeni canlı tuttukları gibi sizler de zihni canlı tutsaydınız ve iki iki daha dört eder gizli öğretisini başkalarına aktarsaydınız, sizler de o geleceği paylaşabilirdiniz. "Biz ölmüşüz," dedi Winston. "Biz ölmüşüz," diye yineledi Julia, görev bilircesine. "Siz ölmüşsünüz," deyiverdi arkalarından acımasız bir ses.
Sayfa 239 - Can YayınlarıKitabı okudu
32 syf.
·
Puan vermedi
Yaklaşık iki hafta önce uygulamadan gitme kararı aldım. Çünkü sadece bir kitap uygulaması olmadığı gibi kitaplarla alakalı yapılan paylaşımlar haksız etkileşim alıyor. Ama bu çok tuhaf soruşturma kitabına inceleme yazmalıydım :)) Ferhan Şensoy’u tanıtalım? Başarılı biri. Ferhan Şensoy, 26 Şubat 1951 tarihinde Samsun'un Çarşamba ilçesinde
Çok Tuhaf Soruşturma
Çok Tuhaf SoruşturmaFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınevi · 199883 okunma
Reklam
Gerçek olmadığını düşünenler için daha sık sergilenmesi gerekiyor
Paleoantropolojik koleksiyonlarda, insan oluşumu hakkında genellikle kemikler ve dişler gibi sert nesneler yer alır. İnsanlık tarihiyle ilgili -dünya çapında 7 milyon yıldan sadece birkaç bini- eldeki az sayıda fosil kanıtları konusunda kurumların ve küratörlerin geçmişimizin bu çok değerli kanıtlarını korumak için son derece dikkatli olmaları şaşırtıcı değildir. Bu nedenle milyonlarca dolarlık sanat eserleri gibi, paleoantropolojik koleksiyonlar da güvence altına alınmış ve alınmaya devam etmektedir. Araştırma merakı olan yetkili bir bilim insanının orijinal fosillere erişimi olsa bile, farklı koleksiyonlardan orijinal fosilleri alıp birbirleriyle doğrudan karşılaştırması hala imkansızdır. 1984'te New York ve 2016'da Darmstadt örneklerinde olduğu gibi, çok nadiren sergilerde aynı anda birkaç orijinal fosil sergilenmektedir.
Basım -Yayım Organlarının Kurulması Bu dönemde fundamentalist düşünceyi yayacak basım yayım ağı oluştu. Bir yandan kitap ve gazeteler çıkarılırken diğer yan­dan basım evleri kuruldu. Bu anlamda Moody'nin Colportage As­sociation adlı kuruluşu büyük hizmetler yaptı. John R. Rice'nin Tanrı'nın Kılıcı (The Sword of The Lord) ve Pazar
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.