;ne kadar uzaklara giderse gitsin, kentin semtlerini ve sokaklarını ne kadar iyi tanırsa tanısın, kaybolmuş olma duygusundan kurtulamıyordu.Yalnızca kentte değil, kendi içinde de kayboluyordu...
“Öyküler, ancak onları anlatabilecek olanların başından geçer demişti, biri bir gün. Aynı şekilde, belki de yaşantılar, onları yaşayabilecek olanlara sunarlar kendilerini…”
Bana gelince; iyi günlerim de oluyor kötü günlerim de.Kötü günler geldiğinde iyi olanları düşünüyorum.Bellek büyük bir lütuf. Neredeyse ölüm kadar iyi...