Hayatta insanın içine düştüğü bir boşluk vardır. Ve bu boşluğu dolduracak şeyler para, mal, mülk, makam, şöhret değildir. Bu boşluk Rabbimizin buyurduğu gibi "Kalpler ancak Allah'ı anmak ile mutmain olur." Peki durum böyle iken NE OLDU BİZE. Nasıl oldu da maneviyattan ve manevi değerlerden bu kadar ayrı düştük.
Mevlana Hazretleri buyuruyor ya "NE ARARSAN O SENSİN" Peki soralım kendimize NE ARIYORUZ ve NEREDE ARIYORUZ? Bugün toplum olarak, kaybettiğimiz ve mutlaka bulmamız gereken şeyler var. Önemli olan, bulmak veya bulmamak değil, aramaktır. Bilmemiz gereken, neyi, nerede ve kimlerle arayacağımızdır.
Birincisi, evde yahut mahallede kaybettiğimizi internette arayamayız, arasak da bulamayız. İkincisi de, beraber kaybettiğimizi başkalarıyla bulamayız, bulsak da anlayamayız, anlasak da yaşayamayız; yaşasak da yaşatamayız.
Denilir ya İnsan; Geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir. Peki neden böyle bir vaziyete giriftar oluyoruz? Cevap bence çok basit: Ne aradığımızı bilmiyoruz ve ne aradığını bilmekten mahrum kimse neyi bulmak istediğinin tadına varamaz. Bu durum otobüse binip de nereye gideceğini bilmeyen gittiği YERDE nelerle karşılaşacağını tahmin edemeyecek olan amaçsız ve idealsiz birinin durumuna benzer. Özetleyecek olursak NEYİ ARAMAK? NEYİ BULMAK? Sorularına vereceğimiz en güzel cevaptır hayatın ve bulmanın anlamı: ONU (ALLAHI) aramak ve ONU(ALLAH'I) bulmak ve ONUNLA (ALLAH ILE )olmaktır .