Gerçek bir başyapıt,nefis bir kitap
Kitap aslında hiç karşılaşmamış olan Nietzsche ve döneminin ünlü doktoru Breuer'in paralel bir evrende karşılaşıp birbirlerini psikoterapi yöntemiyle tedavi etmelerini anlatıyor. Beuer ile Nietzche arasında geçen diyaloglar, insanın içindeki ızdırapları,kafasından atamadığı nice düşünceyi ve kendini esir eden duyguları takıntılarını bambaşka bie yoldan bize aktarıp gösteriyor. Nietzsche'nin umutsuzluğunda ve ızdıraplarında kendimden çok parça bulmak beni korkuttu ama bu kitap beni sarsıp uyandırdı resmen.Kurgu ve gerçekliği bu kadar ustaca anlatabilmek ancak bir başyapıtta olur diye düşünüyorum.Simdiden hayatımın kitaplarından oldu diyorum ve şimdiden bu yılın okuduğum en iyi 3 kitabı arasında olacağı da aşikar.
Herkese merhabalar. Bugün benim için çok önemli bir kitabın, bende yarattığı duyguları tarif etmeye çalışacağım.
Öncelikle hayatta herkesin izlediği,okuduğu,araştırdığı vb. Şeyleri kendine ait cümleleriyle, öznel tespitleriyle ifade etmesinin taraftarıyım. Zaten hayatta da böyle insanlar sıra dışı olup, biz sıradan seyircilerin hayatına
Hastalarından ve bir takım problemlerinden uzaklaşmak için Viyana' ya eşiyle birlikte tatile giden Dr. Breuer'e bir gün aniden imzasız ve son derece küstahça yazılmış bir not gelir. Merakına yenik düşen ve daha sonra notun sahibi olan son derece genç ve güzel Rus asıllı Salome'yle buluşan doktorumuz Salome'nin Prof. Nietzche
Aziz Nesin’in çocuk kitabı gibi duran ancak kitabın arkasında da bahsettiği gibi ebeveynlere, öğretmenlere ve büyüklere yazmış olduğu bir kitap aslında. Kitabı okurken Nietzche Ağladığında eserinden bir alıntı geldi aklıma. Şöyle diyordu alıntıda; “Çocuklarınızı yetiştirmeniz için, önce kendinizi yetiştirmeniz gerek.” tam anlamıyla özeti gibi
''Acının ödülü büyümedir diyorsunuz yani...'' Nietzche onun sözünü kesti.
''Hayır, sadece büyüme değil. Güçtür aynı zamanda. Ağacın büyüyebilmesi için fırtınalı havalara ihtiyacı vardır.
Yaratıcılık ve keşifler acı çekmenin sonunda gelir.''
Nietzsche Ağladığında, Irvin D. Yalom'un derin duygularla ve samimi bir anlayışla kaleme aldığı etkileyici bir eserdir. Yalom, bu kitapta sadece Nietzsche'nin felsefi düşüncesini değil birçok farklı olaya ve olgulara bakış açısını da değindirerek anlatmıştır.
Bu kitabı iki günde tüm gün okuyarak bitirdim, birçok noktasında kendimden
''Acının ödülü büyümedir diyorsunuz yani...''
Nietzche onun sözünü kesti. ''Hayır, sadece büyüme değil. Güçtür aynı zamanda. Ağacın büyüyebilmesi için fırtınalı havalara ihtiyacı vardır. Yaratıcılık ve keşifler acı çekmenin sonunda gelir.''
Başlamadan önce size şunu söylemeliyim ki bu kitap bir kurgu ama keşke gerçek olsaydı diyeceğiniz kadar güzel bi kurgu.Kitabın adına bakıp da sadece Nietzche anlatılıyor sanmayın ama o eserlerin nasıl yazıldığını, oluşum sürecindeki ruh hallerini kısaca fikirlerin doğum sancılarını taa içinizde hissedeceksiniz ve hayata karşı bakış açınızda size yeni bi pencere açacak bu kitap.
Eğer kitap okurken beğendiğiniz cümlelerin altını çizen biriyseniz yanınıza yedek bi kalem almanız gerekebilir.Asla bu kitabı dar zamanda okumayı düşünmeyin tam dikkatle sindire sindire okumayı deneyin.
Kitap genelinde migren ataklarından şikayetçi olan Nietzchenin bi oyuna gelerek Dr Breuer'e başvurması sonrasında aldığı tedavi sürecini anlatıyor. Psikoterapide uzman olmasa da hastasına yardım etmeye çalışan doktor bu sayede kendi hayatını da anlamlandırmaya ve belki de kendi hastalığına da çözüm bulmaya başlıyor..
Bu kitabı bitirebilirseniz eğer merak edip okuyacağınız çok kitap olacak demektir..
Kitaba puanım: 8.7/10
Alıntılar: Kendimiz, bazen kendimize yardım edemezken bir başkasına yardım ederek kendi sorunlarımızdan kurtulabileceğimizi düşünürüz
"Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin... Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil..."
Kaya gibi sağlam bir sözüm var: Neysen o ol.