️Hayat yalnızca tek yönde, giderek dikleşen bir yokuşta ilerler.Bu, bütün canlılar için geçerlidir, ancak insanlar hatırlama ve ön sözü gibi eşsiz güçlere sahiptir, Bu sebeple diğer canlıların aksine hayatın korkularını tekrar yaşayabilir ve zamansız ölümlerine net bir şekilde kafalarında canlandırabilir. Elbette kendisine oyalayacak şeyler
-politika, eğitim, din ve aile hayatı- bulabilir fakat bunların insan olmanın acı dolu etkilerine hafifletme de çok fazla bir katkısı olmaz.Bu ilişkiler ve kurumlar onları destekleyen Hayatlar kadar hassas ve güvenilmezlerdir.️
#nietzscheileyürümek
#JohnKaag
#Nietzche sever olarak ne bulunmaz bir nimet.Ben yılı sevdiğim bey ile kapatıyorum.Diğer eserlerini sırası geldikçe de okuyacağım.Onunla ilgili eserleri okumayı da çok seviyorum zaten ilk Nietzche ile tanışmam;
Nietzche Ağladığında
Putların Alacakaranlığı
Deccal
Budala(Nietzche ve Dostoyevski karşı karşıya)
Nietzche Bu İşe Ne Derdi?
Siz seneyi hangi kitaplarla kapatıyorsunuz?
#kitaplar #yeniyil #okudumbitti #kitaponeri #kitapalıntıları
Merhabalar,
Sizi, çok iyi bir kitapla tanıştırayım, kitap biraz eğlendirip biraz da düşündürecek ama madem düşünmek bizim işimiz diyoruz eğlence kısmı da kazancımız olsun. Haydi sizinle yaşamımızda her zaman karşılaşacağımız küçük (belki de büyük) sorunlarla yüzleşirken kendimizle (yeniden) tanışacağımız, eğlenceli bir 'filozof oyunları' da
Nietzche, dinin (hatta bu aralar devletlerin de) bize dayattığı ahlak anlayışının kaynağı Tanrı değil, dini liderlerdir. Sizin gibi sıradan insanlar otursun oturduğu yerde diye yapılır bu...
“Kimi kitapların belli bir okuma zamanı vardır, o eseri anlaman için öncesinde gelişmiş sabra, temel bilgiye ve ilgiye ihtiyacın olur” denirdi. Özellikle klasikleri ve düşünce kitaplarını okurken gerçekten hak verdiğim bir görüş oldu bu. Aksi halde ya sıkılıyorsun ya da kitabı bitirmiş olmak için anlamadan bitiriyorsun.
Biraz uzun bir içerik
Serinin ikinci kitabında gündelik sorunlarımıza filozoflar ne cevap verirdi onu öğreniyoruz? Yıllar içerisinde pek çoğunu okuma fırsatım olduğu için şunu anladım. Gündelik hayattaki sorunlarımın, siyasi fikirlerimin, iş ahlakımın, ilişkilere bakış açımın resmen kitaplardan ilham alarak şekillendiğini görüyorum. Yani neden bu kadar yalnız olduğum ama bu yalnızlıktan da büyük keyif aldığım ortada... Yine ortada ironik sorular ama bu soruların ardında aslında başka sorular soruluyor. Ve cevaplar yine tatmin edici.
☆☆☆
》Arkadaşımın eşi onu aldatıyor. Bunu kendisine söylemeli miyim?
》Kırılmış kalbimi nasıl onarabilirim?
》Yeni sevgilim ilişkimizin fiziksel boyutunu önemsiyor, bence bununla o kadar ilgili değilim. Bende bir terslik mi var?
》Sağlam bir terfi almak için başkalarını incitmekte bir sorun var mıdır?
》Nerdeyse 50 yaşıma geldim. Muhasebeci olmaktan gına geldi. Acaba bir rock yıldızı olma rüyamın peşinden mi gitmeliyim?
》Spor araba mı yoksa station vagon mu?
》Zor bir çocukluk geçirdim tamam mı? Kötü biri olduysam suç bende değil. 》Dünyada bu kadar ıstırap varken Tanrı'ya inanabilir miyiz? 》Herkes neden her şeyi bu kadar ciddiye alıyor? Ben sadece eğlenmek istiyorum.
》Yediklerimin nasıl üretildiğini dert edinmeli miyim?
》Sırf sahte olduğu anlaşıldı diye 10 milyon dolarlık tablonun değeri nasıl bir anda sıfırlanıyor?
》Kime oy vereceğime neden karar veremiyorum?
》Bu yönetime çok tepkiliyim. Neden sesimi bir türlü duyuramıyorum?
》Neden bütün ev işlerini ben yapıyorum? Hani hayat müşterekti?
》Politikacılar neden net yanıt vermezler?