Yalom’la tanıştığım kitap, neredeyse aynı acıları ve bunalımları yaşayan iki insanınsa buluşma noktası… Biri kadınlardan soğumuş ve onlardan neredeyse nefret ederken, diğeri onlarsız bir hayat süremeyeceğine inanıyor. İkisinin de hislerinin sebepleri elbette zamanında birer kadına vurulmuş olmaları. Bertha ve Lou Salome, o zamanlar geleceğin filozofu olacağına inanılan Nietzsche; ünlü doktor, Freud’un hocası ve arkadaşı, aynı zamanda psikanalizin kurucularından olan Breuer’in hayatlarında büyük iz bırakmış iki kadındır. İkisinin de ortak özellikleri çekici, güzel ve karşı konulamaz olmalarıdır. İlk başta Breuer’a hasta olarak gelen Nietzsche’dir fakat sonradan roller değişir. Neredeyse Nietzsche’ye ve Breuer’a intihar etmeyi düşünmelerine neden olan bu iki kadın yüzünden ana karakterlerimiz dermanı birbirlerine dertlerini anlatarak, psikanaliz seansları yaparak bulmaya çalışırlar. Kitabın sonlarına doğru aslında ikisinin de o kadar benzer noktalarını fark ederiz ki… Birbirlerine kendi akıllarınca tuzak kurmaları, çektikleri acı, tedavi yöntemleri, bunalım ve intihar düşüncesi vs.
Her sayfasında altını çizecek mutlaka en az bir satır bulabileceğiniz, yalın, akıcı ve sizi içine çeken yarı-kurgu biçimindeki bir psikolojik/düşünce romanı olan bu eseri okuyun, okutturun.