İlgiyle okunabilecek bir sürükleyiciliğe sahip bu romanı eğer psikoloji bilimine merakınız varsa daha çok severek okuyacağınızdan eminim.
Bahsedilen isimler gerçek kişilikler. Psikanaliz tedavi yönteminin doğmaya başladığı yıllarda geçiyor konusu. Freud daha tanınmamış, genç ve yoksul bir doktor. Freud'un da hocası olan Dr. Breuer psikanalizin ilk uygulayıcılarından. Diğer kahramanımız ise tabi ki Nietzsche.
Nietzsche insan olarak taşıdığı yük itibariyle ümitsizliğe düşmüş birisi. 'Ümit, kötülüklerin en kötüsüdür; çünkü işkenceyi uzatır.' der bir keresinde. Yalnızlığı seçen, anlaşılmayı da beklemeyen bir düşünce insanıdır. Salome adında bir Rus güzele aşık olup evlenme teklifine red cevabı aldıktan sonra yaşadıklarını ise tahmin edersiniz.
Bayan Salome bu arada Dr. Breuer'den Nietzsche'ye yardım etmesi için ricacı olur. Ama gel gör ki Dr. Breuer, Nietzsche'yi çözemez ve aksine kendisi onun fikirlerinin ve kişiliğinin tutsağı olmaya başlar. Son görüşmelerinde 'Sen benim doktorum ol' derken bulur kendini.
Biri doktor biri filozof, insanın iç dünyasını anlamaya çalışan bu iki deha psikanaliz yönteminin doğmasını sağlıyorlar. Psikanaliz; bilinçaltına odaklanan bir psikolojik yöntemdir ve kişinin davranışlarının temelinde, geçmişinde yaşadığı ve yüzleşemeyerek bastırdığı duygularının yattığını ileri sürer.
Sonuç olarak insan psikolojisine meraklı ve kaliteli bir okuma arayanlar için ideal bir eser. İyi okumalar dilerim.
