friedrich nietzsche'den lou salomé'ye mektup, aralık 1882
lou,
ne kadar acı çekiyor olduğum, sevgili lou, kendini tekrar bulup bulmaman sorunuyla bağlantılı değil. senin kadar zavallı bir insanla hiç uğraşmamıştım:
cahil ama zeki
bilinen şeyleri değiştirmekte usta
bu kusuru tatsız ama saf
genellikle inatçılığından, küçük sorunlarda dürüst ve adil
sorun büyüdüğünde bütün duruşu
Nietzsche de Salome ile tanışır tanışmaz ona aşık oldu ve Salome' nin günlüklerine göre yedi ay içinde ona üç kez evlilik teklifinde bulundu...
Rilke ,Salome 'ye isimsiz mektuplar yazıp şiirlerini gönderir.Salome bu mektuplara ilk başta sinirlenir ve görmezden gelir.Sonra bu mektuplardaki şiirlerin dehasına ve büyüsüne kapılır.Salome Rilke'den 15 yaş büyük olmasına rağmen ikili birkaç yıl boyunca sevgili olur...
Bu süre zarfında Rilke'nin orta ismini Rene'den Rainer'e dönüştürür.
Dua Saatleri adlı eserini Salome'ye adayacaktır.
Öyle bir hayat yaşadım ki
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan,
Anladım...
Arkadaşımın tavsiyesiyle okuduğum bu kitap, enlerimin arasına girdi. Kitaptan aşırı etkilendim. İlk defa Yalom'un kalemiyle tanıştım ve çok sevdim. Keşke yazarla oturup muhabbet edebilme şansım olsa bile dedim.
Düşünce ağırlıklı kitaplar okumayı pek sevmem ama Nietzsche Ağladığında gerçekten beni çok etkiledi.
Kitap Nietzsche'nin arkadaşı Lou Salome'nin Dr. Breuer'den arkadaşına yardım istediği bir mektupla başlıyor ve sonrasında süregelen olayları okuyoruz.
Ben kitapta daha çok Nietzsche'nin anlatacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Bu kitapta hiçbir şey tahmin ettiğim gibi olmadı ve olaylar tahmin ettiğim gibi çıkmadıkça ben şaşırdım, şaşkınlık sonrasında ise hemen bir hayranlık hissi uyandı.
Kitabı okurken kimi zaman Nietzsche'ye kimi zamanda Breuer'e sinirlendim, hatta bazen kendi içimde onlarla bile konuştum.
Gerçekten ruhumu besleyen kitaplardan biri oldu.
Siz de mutlaka okuyun derim.
Keyifli okumalarr
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki,
Tutku'yu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum, oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum, okudum, anlayamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde.
Hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine;
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.
Sevilmeyi seviyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım.