Nietzsche ile Heidegger gibi nihilist felsefeciler (ve aynca Dewey ile Wittgenstein gibi pragmacılar), varlığın zorunlu olarak dengeli, sabit ve sürekli olanla örtüşmesi gerekmediğini, aksine olayla, uzlaşmayla, diyalog ve yorumla uyuştuğunu tanıtlarken, bize postmodem dünyada salınma deneyimini (belki de en sonunda) insan olmanın yeni bir yolu için bir fırsat olarak nasıl düşünebileceğimizi göstermeye çalışıyorlar.