Benliğimizdeki tüm şükürsüzlük kalbimizi daha da dövüyor...
Nefis adlı bir deli gömleğinin esareti altındaydım
Reklam
Herkes, tüm evrende bir an parlamaktansa küçük bir köşede sonsuza dek var olup kalmak istiyordu. Yollarda, sokaklarda yok olmayı, hiçliği, eriyip gitmeyi isteyen tek kişi yoktu. Kimse küçük aşklara razı olmuyordu. Yüreklerde aşk-ı beka vardı.
Sayfa 168Kitabı okudu
"İnanan insanlar kolay yolu seçerler," demişti. Babaannem o tür insanlardandı. Dışarıdan bakıldığında inanmak gerçekten kolay görünüyordu. İnanmak, insanın hayatına huzur, kalbine güven getiriyordu. Sonsuz gücü olan bir Yaratıcı'ya dayanıyordunuz. Fakat Nietzsche'nin unuttuğu bir nokta vardı: Babaannem, zor olanı seçmişti. Hayatın en zor kabulünü üstlenmişti: "Kendi başıma bir hiçim."
Tutun ki düşmesin ruhumuz. Hiçliğin, yokluğun, karanlığın ellerine düşmesin ve yanmasın ruhumuz.
Sayfa 85 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Yaratıcı bizi anne ve babamıza emanet etmekle, aslında cemale ve celale emanet etmiş oluyor. Yaratıcı'ya tabi olan babalara tabi olmakla, aslında Yaratıcı'ya tabi olmanın ve boyun eğmenin ilk talimini yapıyoruz. Kendimiz dışında bir otoritenin, bir kural koyucunun varlığını bize ilk olarak babalar hissettiriyor.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.