Meryem

Sabitlenmiş gönderi
Eûzu Besmele biz Türklerin temel şiârıdır. Müslim olduğumuz için gayr-i müslim değiliz; mümin olduğumuz için kâfir, münafık değiliz; müvahhid olduğumuz için müşrik değiliz; ehl-i sünnet olduğumuz için mutezile, şiâ, harici, mürciye vb. değiliz. Bütün bunların mücessem ve müşekkel hali Türk olmaktır. İtikadi zenginliğin getirdiği hasletlerin başka bir şeye feda edilmemesi bizim Türk olarak dik duruşumuzun en belirgin göstergesidir. Yem peşinde koşmamak suretiyle kâfirlerin tuzaklarına düşmemeyi yeğleriz. Helâl ve haram çizgisi bizim yalınlığımızı, temiz oluşumuzu ve küfürle uzlaşmaz tavrımızı bize telkin eder. 'Kalb-i selim' ile Rabbimizin huzuruna varmayı şiâr ediniriz. Kâfirle uzlaşmamak Türk'ün en zâhir niteliğidir. Ehl-i sünnet akaidindeki kâide 'haram ile helâl yan yana geldiğinde haramın galip geleceği yönündedir. Sahih iman ve salih amel bütünlüğü içerisinde devam ettirdiğimiz hayatımız bizleri Rabbimizin rızasını kazanmaya götürecektir. Dünyevî gâilelerin sarmalından kurtulmamız dünyada garip bir yolcu olma bilincine erişmemiz sebebiyledir.
Sayfa 9 - Şeytanın hilesi zayıftır- Mehmet Keloğlu·Kitabı okudu
Reklam
Kâfirle çatışmayı göze alan Müslümana Türk diyoruz
Tiyo yayınları·Kitabı okuyor
Birtakım insanlar gafil, birtakım insanlar hain. Ve bunlar gafillikleri yüzünden hainlerle, hainlikleri yüzünden gafillerle gayet güzel anlaşıyorlar.
Sayfa 56 - Tiyo yayınları·Kitabı okuyor
Namazda Fatiha süresinin okunacağını biz sünnetten öğreniyoruz. Kur'ân bir rükûdan, bir secdeden bahsediyor. Ama namazın nasıl kılınacağını ve orada hangi duaların, hangi sûrelerin okunacağını biz Rasulullah'tan öğrendik. Dolayısıyla sünneti Kur'ân'dan ayırdığın zaman, Kur'ân'ı sünnetten ayırdığın zaman sana kala kala sapıklık kalır.
Sayfa 53 - Tiyo yayınları·Kitabı okuyor
bizim dinimizden başka tutunacağımız hiçbir kuvvetli bağımız yok. Yani biz Müslümanız veyahut gávuruz. Bunun bir orta noktası yok. Biraz Müslüman biraz gávur olamayız. Allah bize bir din nasip etmiş, bu bakımdan hakikaten insanlar böyle ezbere konuşurlar, "İslâm'la şereflendi." falan diye, İslâm'la şereflenilir. Şu manada, Adem (a.s.) yaratıldığından beri olan bir din... Ama bakınız bütün o İslâm'dan sapmış olan dinlerin hiçbirinin akıl edemediği ya da gönül veremediği bir nokta var. İslâm'da en büyük günah, en büyük azgınlık, en büyük sapkınlık nedir? "Şirk." Yani biz bir kere Müslümanız dediğimizde diğer her şeyi dışarıda bırakıyoruz demektir. Yani o yüzden Türk eşittir Müslüman dediğim zaman bunu izah etmek bana zor gelmiyor, ama birtakım insanlara anlamak zor geliyor. Neden zor geliyor? Çünkü o şirk bir yerleri doldurmuş ve desteklemiş. İtikaden kendinde boşluk hissetmeyen bir insan "Müslümanım yani Türküm" demekte hiçbir zorluk görmez.
Sayfa 46 - Tiyo yayınları·Kitabı okuyor
Reklam
14,6bin öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.