"Öyle anlar vardı ki, içimizde iz bırakarak tüm yaşam bir mercekte odaklanan güneş ışığı gibi o ana, sonsuza dek odaklanırdı. Kim bilir, kaç yıl yaşarsa yaşasın, belki de insan yalnızca böyle anlarda yaşar."
Elde etmenin de vakti vardır, yitirmenin de. Elde tutmanın da vakti vardır, bırakmanın da; sevginin de vakti vardır, nefretin de; savaşın da vakti
vardır, barışın da."
Böyle, bu kadar kolay oluyormuş demek ki. Küçük küçük şeylere boyun eğiyorsun; sonra bir bakıyorsun ki onun hükümetine hizmet ediyorsun, bir bakıyorsun ki onun törenlerinde rap rap yürüyorsun, bir bakıyorsun ki yatağındasın.
Sadık Hidayet etkinliğine ismimi yazdırdığımda kafamda beliren ilk düşünce 'Nasıl olsa Kör Baykuş'u okudum, bu vesileyle başka bir eserini daha okurum' şeklindeydi. Ancak daha sonra Kör Baykuş'un tek bir okumayla rafa
Rejimin çivisi çıkmıştı artık, saçma sapan düzenlemeler getiriliyordu. Bundan böyle haki renk pantolon üzerine haki renk gömlek giyenlere ağır bir para cezası verilecekti. Kola ceket asmak artık yasalara aykırıydı.
Böyle katman katman açılan, doğrusal bir zamansal çizgide ilerlemeyip bizi oradan oraya savuran kitapları seviyorum. Geçmişte miyim şimdide mi, bu karakterden daha önce bahsetmiş miydi diye bocalarken bir bakıyorum hikaye beni içine alıvermiş. İlerledikçe de hilesini anlayamadığım için hayran kaldığım bir sihirbazlık numarası izlemiş gibi "Nasıl böyle etkileyici şekilde yazabilmiş?" diye hayran kalıyorum.
Kelimelerin, cümlelerin bütün kederiyle, bütün öfkesiyle okura saldırıyor
Magda Szabo . Bol bol iç monolog okuyoruz ki benim çok sevdiğim bir tarz daha.
Estzer için niye antikahraman yorumu yapılmış sık sık bilmiyorum. O kadar güçlü, öyle cefakar bir kahraman yaratmış ki yazar kurgu karakter olduğuna, yaşamadığına inanamıyorum. İyilik yapmayı umursamayan bir karater yaratmış çünkü hiç iyilik görmediği için iyiliği bilmiyor, çok yalnız, çok dışlanmış. #232519540
Savaşın yıkıcılığını bize kopan kollar, bacaklar; dağılan aileler yerine hatıraların kaybolmasıyla, sosyal statütünün değişmesiyle, bazı kötü şeylerin artık o kadar kötü gelmemesiyle anlatmış. Sevgisizliği, kupkuru kapkara kıskançlığı, öfkeyi, bencilliği içimden kitaba taşmış gibi hissederek okudum.
Muazzam bir kitap.
Yavru CeylanMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 2022345 okunma