NigRa

"Boğaz, kırk boğumludur. İnsan bir şey söylemek isteğinde, kırk kez yutkunup öyle konuşmalı, bazı insanlar yutkunma­dan konuşur, sonra ortada bir topak bok kalır,"
Reklam
"Devlet kim?" "Yukarıdakiler. Yukarıdan aşağıya, başımıza işiyorlar."
İnsanlar uyanacak, altın diye eve getirdiklerinin, bir avuç soğan kabuğu olduğunu görecekler. İnsanların yüreği kara, ama sen kalbini temiz tut, bu dünya­da yerin olmaz ama, sen ölünce güzel ruhun ağzından dışarı uçar. Bu boş dünyada ruhun sesi kalır ve hoş bir yankı yapar. Bunu duymak isteyen, duyar. Güzel ruh, kör gözleri iyileşti­rebilen bir tüydür.

Reader Follow Recommendations

See All
Sabır taşı, aynı ormanda birlikte savaştığımız adamlar, şimdi parfümlü karılariyla dans ediyorlar, siyah şapkalar takıyorlar, kazanılmış savaşı kutluyorlar, eşitlik-özgürlük sözlerini unutuyorlar; sa­bır taşı, bu adamlar başka yabancı adamları ülkeye davet edecekler, yabancılar kovalarıyla birlikte gelecekler, onlar vampir, çok çok uzak bir kıtadan buraya uçacaklar. Siyah şap­kalar giyen adamlar, onların kanlarını emmelerine izin vere­cek, sonra kendileri vampir olacaklar; ellerinde yabancı kova­lar, ağızlarında sakız çiğneyerek, gece gündüz köylülerin, anaların, babaların, oğulların, kızların, hayvanların kanlarını emecekler. Sabır taşı, sen bunların hepsine sabredebilir miy­din?"
Sabır taşı, savaştık, bacaklarını ellerinde taşıyan ve düşmanın üzerine yürüyen adamlar gördüm, yabancı erkek­lerden kaçarken kendilerini köprülerden nehre atan kadınlar gördüm, nehir onları yıkadı, yaralarını yalayarak temizledi ve nehir onlara kanatlar verdi. Bu kadınlar göğe uçtular ve ölü erkekleri kollarında taşıdılar, gördüm, güneşe kadar uçtu­lar ve ölülerini güneşe gömdüler. Sabır taşı, sen sabredebilir miydin?"
Reklam
Reklam
16.1k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.