“Fakat son tahlilde kağıttan bir gemi gibiydim, suyun üstünde yüzmeyi marifet sanıyor fakat suyla temasın beni yok edeceği gerçeğini görmezden geliyordum”
"Çok dolu bardak; taştı taşacak. Bir damla gözyaşı daha dökmeye korkuyorum. Taşmasın, aman kimse yaklaşmasın enkazıma. Kimse sokulmasın, dokunmasın, bakmasın yaralarıma. Sarmıyorsam sebebi var. Açık dursun, kanasın, kime ne zararı var."
Sayfa 105 - Epsilon Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2017
Reklam
Ne kadar istemiyor olsam da bende bir çok defa el salladım yitip gidişlere...Ama işte bilemiyor ki insan, yeni gün nelere gebe...
Herkesin birbirine rol kestiği, bir sorun yokmuş da her şey harikaymış gibi davranmaya çalıştığı, aman eş dost halimize gülmesin diye herkesin kendisini eve kapattığı, her geçen gün biraz daha tahammül edilemez bir sakinlikler ülkesinden kaçmak ve kendimi düşünmek zorundaydım. Umut adında bir hastalığa yakalanmıştım tam da yazarın söylediği gibi. Yaşama umudu, gelecek umudu, sevmek umudu ve sonra hepsi ayrı zamanlarda ayrı yerlerde korkuya dönüştüler.
Sayfa 32 - Epsilon Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2017
Ben; güçlü, hırslı, yıkılmaz 'ben' manşetlerden büyük koyu harflerle duyurulan o korkunç olayla devrilmiş, parçalanmış ve ölmüştüm. Evet ölü. Bana en çok yakışan sıfat kesinlikle buydu. Yakamı bırakmak bilmeyen ölümün vücut bulmuş haliydim, canlı bir ölü nasıl olursa öyleydim. Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış yalnız ve yaşlı teyzeler gibi. Bugünkü beni, ben yaratmıştım. Tüm renklerini, desenlerini, kıvrımlarını ben seçmiştim. Bir canlıdan bir ölü yaratabilmek ama bir türlü ölememek nasıl bir his bilseniz, asla yaşamak istemezdiniz.
Sayfa 27 - Epsilon Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2017
"Kulağından giren her sözcüğü kalbinde sakladığında, kalbinin yükü biraz daha ağırlaşırve hikayeler artık duyulmaz olur, kulağın sağırlaşır."
Sayfa 65 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.