sözcükler esir aldı yüreğimi...uzun çok uzun zaman oldu, yok bir nefesin...insanın korktuğu başına gelir derler eskiler ! ben de çok korktum galiba her sabaha bu kadar korkarak uyanırsan o günü yaşayacağın vakit gelir...ne bir ses ne bir seda sonbahar yaprakları gibi savruldukça savruldum...yok sevmek bana göre değil o kadar tövbeler üstüne aşık olursan bir çift göze esir kalırsan kışın ayazı etkilemez tenini...ama bilirim sen kışın ayazında üşüyorsundur; bende yokluğunda çok üşüdüm...neden burya yazıyorum bende bilmiyorum; o kadar birikmişlikler var ki içimde susuyorum boğuluyorum! sana karşı ne bir öfkem var ne bir sitem! istesem de kızamam ki sana..sen gittin de sürmelim ben seni bir türlü içimden uğurlayamadım...alış demiştinya bana alıştım yaşıyorum hepsi bu kadar işte...bazen unutmaya çalışıyorum; rüyaydı uyandım bitti ! avutuyorum gönlümü...zaman hiç benim lehimde ilerlemedi ki...ne güzel demiş Nuri PAKDİL:''Nikah önce göklerde kıyılır baylar !
Eğer göklerde kıyılmamışsa, Yeryüzünde ister mum gibi yan, ister tur gıbı..Nara dön !O iş asla olmaz .Fakat eğer göklerde kıyılmışsa,
İster yerin yedi kat dibinde ol, ister yerin yedi kat üstünde Kaçarın yoktur...'' Kadere yenildim; senin gözlerini ilk gördüğümde yenildiğim gibi...Uzaklıkları yenemedim, kalbini hiç yenemedim, gözlerini hiç sorma bana ! bu sefer gideceğim; benden öteye...!