Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
KANATLARIN VAR RUHUNDA
.
Hepimiz onu özgür kız olarak tanıdık. Ardından kek çırptı, tek taşını kendi aldı ve ben ona resmen aşığım dedi... Kendi de aşık oldu eşi Serdar' a ve Aziz Arif ile içindeki gücü tüm çocuklar içinde ortaya çıkardı bir okul açarak. Gitarını alıp kulağımıza hitap etmesi bir yana, kelimeler ile ruhumuza işledi satırları
kitap kısa bölümlerden/hikayelerden oluşuyor. beğendiğim 2-3 bölüm harici aktif olarak okumaya çalıştığımda fena sıkıldım. ara ara açıp okuduğumda sınıf farkını iliklerime kadar hissedip "ne anlatıyon ablacım yaa" diyerek kitabı kapattığım ve bu sebeple 581 günde anca bitirebildiğim bir deneyim oldu. yok ben yine de okuyacağım diyen olursa mutlaka yanında başka bir kitapla beraber okusun, ben 15 kitap bitirdim bu şekilde. hiçbir işi yarım bırakmayı sevmediğim için bitirdim kitabı, yoksa eziyet etmezdim kendime.
Nil Karaibrahimgil den okuduğum ilk kitap ama kesinlikle son olmayacak. Kitapta yok yok tam bir bilgi deposu. Nil hanımın okuduğu kitaplar, beğendiği şiir dizeleri, izlediği filmler, anıları, öneri ve tavsiyeleri… O kadar dolu dolu ki şaşırıyorsunuz. Sayfalarda kendi telaşlarımı, korkularımı, umutlarımı, hatalarımı buldum. Kitabı okurken huzur doluyor, sakinliyor ve özgüveniniz tavan yapıyor. Gerçekten ruhunuzda kanatlarınız varmış gibi hissediyorsunuz. Beni inanılmaz motive eden bir kitap oldu. Sayfalar geçerken sanki hayatımda bir şeylerin değiştiğini ruhumun dinginleştiğini hissettim. Bir çok yerin altını çizdim, bir çok sayfayı işaretledim. Şarkılarını açıp dinledim. Hiç bitmesin istedim.
Kanatların Var Ruhunda
Nil Karaibrahimgil severek dinlediğim ve izlediğim bir sanatçı.
Ama kitabını ilk defa okudum..
Hayata dair Kısa kısa yazmış olduğu yazıları okuyacaksınız.
Bir yazısında Ben oğluma,canım oğluma ,nefes alan her şeyi sevebilmeyi öğretmek isterim diyor ..Ne kadar güzel söylemiş .
Sohbet havasında okuyacağınız .Elinize aldığınız gibi bitireceğiniz bir kitap..
-
Şayet bir şeye gereğinden fazla tepki veriyorsanız bu,sizde o şeyden bol miktarda olduğunun habercisi olabilir.
-
İnsan mecbur kalınca değiştirmiş,bir de kendinden sıkıldığında,bir de değişimin mümkün olduğuna ikna olduğunda.
-
Kırmak hayatın sanatı,tamirat da bizimki olsa.
Bu kitabı okuduğumda bu kadar renkli olan Nil’in hep böyle olmadığını ve zaman yolculuğunda bu yaşam felsefesini edinmesi benimde ruhumda olan rengarenk çiçek tohumlarının yaşama geçip açabileceğininin umudunu verdi bana. Konuşma sohpet dilinde olması sanki bir arkadaşımdan dinler hissini verdi bana. Bazen birinin kendine aldığı minik not ve hikayeleri okuyor gibi hissettim. Edebi gelmesede çok doğal içten ve içinde dolaşırken umut veren bir kitap.
Kendime aldığım notlarım;
*Zor günlerde geçecek canımın içi,
*Limanda durup kaderinin rüzgarlarına yelkenlerini açmayan biri yaşamış olamaz.
*İnsanın en acı kaybı kendini kaybetmesi olsa gerek. Kendine ait olmayan yedek parçalara evet diyerek kendi olmayan birine dönüşmesi
*Sürekli aynı hatayı yapanlar sürekli aynı hayatı yapıyor aynı zamanda.
Nil Karaibrahimgil şarkılarının telaşsız bir enerjisi vardır. Ne kadar çok bağırırsam sesim o kadar duyulur diye düşünmezsiniz dinlerken. Ne kadar kararlı, net ve sakin olursam o kadar çok dinletebilirim kendimi diye düşünürsünüz. Kitabında da birebir aynı tını var. Sözler güçlü, mesaj veriyor, umut veriyor ama yormadan, telaşlandırmadan.
Bir markette gezerken tesadüfen karşıma çıktı kitap. Merak edip aldım. Kendisi benim günlük hayatımda çok kez duyduğum bir isim. Çevremdekiler tarafından dünyaya benim de pembe baktığım gerekçesiyle çokça benzetiliyorum o'na. Kitabı okuduktan sonra söyleyebilirimki bundan mutluluk duydum.
Nil Karaibrahimgil'le çok küçükken bir dizi jeneriğiyle tanıştım. Bütün kızlar toplandık. Büyüdükçe, eğlence olarak gördüğüm şarkılara anlamlar yüklemeye başladım. En sevdiğim sanatçılardan oldu. Velhasıl yeri bende zaten ayrıydı da şimdi bambaşka bir yerde.
Kitapta bilmediğimiz şeyler okumuyoruz. Bana bildiklerimi ve düşündüklerimi hatırlattı. Hayatı romantizm etmesi, olumlamaları, düşünceleri, dili tam hayal ettiğim gibiydi ve bu beklentilerimi karşıladığı için çok mutlu oldum. Ancak pembe bir dünya olmadığını bildiğini ve her şeyin farkında olduğunu, her şeyi pembe görmediğini söyleyebilirim.
Ben en çok seyahatleriyle ilgili yazdıklarını okumayı sevdim. Okuduğu kitapla ilgili seyahat etmesi, seyahatlerinde onlarla ilgili kitap okuması, hatta çok beğendiği bir kitapta yer alan fotoğraf onu çok etkiledi diye kalkıp oraya gitmesi. Doğrusu imrendim ve bu kitabı çok sevdim. Hatta tam da kapağında yazdığı üzere, bana iyi geldi.
Küçükken ezberlediğim ilk şarkı sözleri "Tektaşımı kendim aldım tek başıma kendim taktım." dı. İkincisi ise "Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından." Bu yüzden Nil Karaibrahimgil ve MFÖ'nün yeri bende hep ayrı olmuştur. Büyüdükçe Nil'in şarkı sözlerinin anlamlarını anlamaya başladığımdan daha da hayran oldum kendisine. Dedim ne kadar benziyoruz, benzer hikayeleri yaşıyoruz, düşünüyoruz... Sonra markette bu kitabı gördüm tek başına indirim sepetinde duruyordu öyle. Hemen kaptım. İyi ki de kapmışım. O kadar mutlu oldum ki okuduktan sonra. Şarkılardan ve azıcık gördüğüm röportajlarından anladığım kadarıyla bağdaştırıyordum kendimle ama elinden yazılmış bu yazıları okudukça daha da emin oldum. Ve o kadar güzel hissettiren yazılardı ki başlığının altını sonuna kadar doldurmuştu. Ben de çok yazarım, günlük tutarım ve aklıma o an ne eserse o konu hakkında da yazarım. Sanki Nil Karaibrahimgil'in günlüğünü okuyo gibiydim bir andan ya da kendiminkini :) Arada Mazhar Alanson ile konuşmalarını da yazmıştı kitaba onlar da beni ayrı mutlu etti. Sanki ben de yanlarında onlarla konuşuyormuş gibi hissettim. Bilmiyorum belki çocukluğumdan bu yana bağ kurduğum sanatçılar olduğu için beni bu kadar gülümseten bir kitap olmuştur fakat okuyan herkesin başucuna koyup yatmadan önce bu gün de iki üç sayfasını okuyum diyebileceği aynı anda da başka bir romanı okumaya devam edebileceği bazen motive edici bazen ufuk açıcı bazen de sadece küçücük gülümseten yazılardı. Konserine denk gelip gidebilir miyim bilmiyorum-çokkk isterim ama küçük bir şehirdeyim- ama diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.
Kitaba bayıldım.... Kesinlikle okuyun, okutun derim. Bir ton notlar çıkaracağınız ve size farklı bakış açıları oluşturup kafanızda yeni sorulara yer açıyor...Bu hafta ki sorum ise ben neden oluşuyorum, cevaplar ise içinizde bir yerde
İçindeki iyiliği görebilene ithafen yazılmış tatlı mı tatlı tespitlerle dolu bir kitaptı.
Nil hanımın enerjisine hayranım bide anne olunca daha da hoş oldu enerjisi bence.
Hayatına renk katmayı ve birilerinin kalbine dokunmayı iyi biliyor.
Kitabın müxtəlif başlıqlı, 2-3 səhifəlik yazılardan ibarət olması xoşuma gəldi, istənilən an açıb qaldığın yerdən oxuya bilirsən. Yüngül kitabdır, başqa bir kitabla eyni vaxtda oxumaq olar, mən o cür etdim. Pozitiv, ümidli hiss etməyə ehtiyac duyanda, fikrini dağıtmaq ya da həyatdakı gözəllikləri xatırlamaq istəyəndə oxunacaq bir kitabdır. Kiçik aydınlatmaları, maraqlı baxış bucaqları və xatırlatmaları ilə bəyəndiyim bir kitab oldu.
Merhaba kitap sever dostlarım.
Bugün yeniden Nil Karaibrahimgil'in kitabıyla geldim. Bu aralar modumun düşüklüğü sebebiyle böyle kitaplara sarmış durumdayım.
Kitabın konusuna gelince çok güzel bir kitap demeyeceğim çok güzel bir arkadaş diyeceğim çünkü Nil karaibrahimgil bizimle bu kitapta konuşuyor. Zaten kendi günlük gibi yazdıklarını bizlere sunmuş bizlere iyi gelmesi açısından yazmış kitabı. Zaten kitabımızın adı "İyi Gelen Yazılar" adı üstünde iyi geliyor bizlere yazdıkları iyi geşen yazıları bizler için bir kitapta toplamış Nil Karaibrahimgil.
Bana çok iyi geldiğini söyleyebilirim kitabın sizlerde bu aralar iyi şeyler duymaya kendinizi iyi hissetmeye ihtiyaç duyuyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Şimdi sizlere etkisinde kaldığım alıntıları paylaşacağım.
Alıntılar:
.İnsanın en acı kayıplarından biri, kendini kaybetmesi. Başkalaşıvermesi. Kendine ait olmayan yedek parçalara evet demesi.
.Yapabildiğim şeyi sadece tek başıma yapabiliyorum. Yalnızken oluyor olanlar. Sanki sadece kendime söylediğim sırlar var ve onları tek başımıza olduğumuzda söyleyebiliyorum.
.Hayatı bitmeyen bir okul, yaşamayı her gün öğrencilik gibi görüyorum. Okul bitince başlıyor asıl öğrenmeler. keşke okul da hayatı öğretse...
.Etrafım herkesi hoş tutmaktan bitap düşmüş insan dolu.
.Erkekler için kadın sesi onlara kuş cıvıltısıydı.
Halbuki kadınlığın yumuşaklığında büyük güçler gizli.
bizim gür sesimizde masallar var. Eteklerimizde hayatı döndürüyoruz.
Ellerimiz, göğsümüz bir insanı büyütebilir.
uyutabilir.
Merhaba arkadaşlar.
Bugün sizlere bu herkesin tanıdığı o minnoş naif olan şarkıcı Nil Karaibrahimgil'in "Kelebeğin Hayat Sırları" kitabıyla geldim.
Kitap o kadar güzel ki sıkmadan ve altını o kadar çizebileceğim yazılarla doluydu. Beni en çok etkileyen "Meğer Ben Aziz Arif'mişim" yazısından çok etkilendim annelerin kıymetini bir kere daha anlıyorum. Bende daha bir anne adayı olarak biraz daha fazla etkilendim.
Kitap da bir yazıdan daha çok etkilendim "Gençliğime sevgilerle" keşke daha önce bu kitabı okusaydım dedim. Öyle güzel ki gerçekten her yaş kitlesinin okuması gereken kitaplardan.
Sizlere tavsiyem eğer genç arkadaşlarım bu yorumumu okuyorsa veya genç ebeveynler okuyorsanız bu kitabı kesinlikler okuyun okutturun.
Alıntılar:
.Korkmaktan korkma. Ödün bile kopsun. Sonra kapa gözünü bas karanlığa.
.Kendi hikâyeni kendin yaz. Kimse senin senaryonu yazmasın.
. Başkasının kriterlerine göre seçim yapma.
O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin.
Oralarda ne işin var?
Senin yolun başka. Yokuşların başka.
.Meğer ben suymuşum. İçimdeki akvaryumda bir insan büyüyebilirmiş.
Meğer ben aklım değilmişim sadece, kalbim de değilmişim, bir bedenmişim ben. Ikınıp bir canlıyı hayatla buluşturabilecek basit bir beden.
Şarkılarına, tarzına, çılgınlığına hayran olduğum kişinin şimdi de kalemine hayran oldum. Nil Karaibrahimgil, çocukluğumdan beri hayran olduğum biri. Herkesten farklı ve düşüncelerimiz o kadar ortak paydada buluşuyor ki, sanki onu kırk yıl tanıyor gibiyim. Ama kitaplarına geç kalmışım. Tesadüfi görüp aldığım ve okuduğum bu kitap çok güzeldi. Size gerçekten iyi gelecek, aaaa çok doğru bende böyle düşünüyorum dediğiniz ve içinizdeki belki de kadın gücünü ortaya çıkarak hisleriyle, sanki kendi günlüğünüzü veyahut denemelerinizi okuma rahatlığıyla okuyacağınız çok tatlı bir kitap. Severek okudum ve inanın bana iyi geldi.
Şimdi düşmem ben kanatlarım var ruhumda diyerek geziniyorum.
Nilin kitapları moral vermek yerine moralimi daha çok bozuyor çünkü onun yanında ne kadar fakir olduğumu fark ediyorum. Mesela İngiltere’ye konsere gitmiş ve gökyüzüne bakmış o an hayatın ne kadar güzel olduğunu fark etmiş. Bunu İstanbul’da çatıdan bozma bir dairede okumak, camdan bakınca gökyüzünü değil de karşı binayı görmek aşırı koyuyor. Yine de vermek istediği mesajları almaya çalıştım. Bir iş yapmak istiyorsan erteleme harekete geç diyor. Erteliyorum çünkü param yok. Erteliyorum çünkü yarın sabah kalkıp işe gitmem lazım. Yine de kitapta yer yer fırsat eşitsizliğinden bahsetmiş ve kaderinin güzel başlangıcının farkında olması beni bir nebze mutlu etti.