Nilgün Harlan Coben; Çeviren: Elif Sezginci; Roman; Martı Yayınları; 2009, 427 sayfa (4) (Pzt. / 01.06.2009)
OYUNBOZAN başlıklı bu romanı devrettim. Sıkı bir roman okuyacağımı sanmıştım; aksine hayal kırıklığı yaşadım.
OYUNBOZAN romanını Akif B. arkadaşım tavsiye etmiş ve bizzat getirmişti kitabı
Oyunbozan ; kendisine teşekkür ediyorum. Romanın Türkçemize çevirisi iyi: Dört puanla değerlendirdiğim bu romana, en az yedi buçuk puanlık tercüme yapılmış. Kelime yanlışları var romanda fakat devrik cümle veya kuruluşu bozuk tek bir cümle yoktu; kolay okuyabildim. Elif Sezginci yedi buçuk puan verdiğim için bana kızmasın. Misal 123'üncü sayfada şöyle bir cümle var:
"Başlangıç olarak gevrek ördek parçaları ve çam fıstıklı kâğıtta güvercin yavrusu vereceğim." Cümle içinde geçen 'ÇAM FISTIKLI KÂĞITTA GÜVERCİN YAVRUSU' yemeğini görünce şaşırdım: Çam fıstıklı kağıt nasıl oluyor, diye..! Bir kaç yerde 'atmış' yazılmış, rakamdan (60) bahsediliyor, doğrusu "altmış" olmalıydı.
OYUNBOZAN romanının Yazarı Coben'in üslubunu beğenmedim hiç. Ortadan kaybolan bir kızın etrafında dönüyor hikâye ama kurgu alelade. Roman kahramanları silik tipler olarak kalmışlar; betimleme berbat, gözümde canlandıramadım bir tekini bile. Sadece kişiler mi? Betimlemeler de aynı akıbete uğramışlar.
Harlan Coben'in en iyi romanının KİMSEYE SÖYLEME olduğunu fark etmiştim bir zamanlar.
Harlan Coben Bir daha Coben'den okuyacak olursam "Kimseye Söyleme" adlı romanını okuyacağımı kendime hatırlatıyorum şu hâlde!
Mario Vargas Llosa kitapları içinde hiçbir kitap yoktur ki anlama konusunda beni bu kadar zorlasın, hakkında bu kadar çok şeyi yazma ihtiyacı hissettirsin, beni bu kadar eğlendirsin ve edebiyat işte budur dedirtsin. Maalesef, Marquez’in gölgesinde kalmış bir yazar olması sebebiyle ülkemizde bir hayli kitabı basılmış olsa da Türk okurlarının pek
Emeğinize sağlık,kitabı okumaya kararr verdiğim tam şuan da incelemenizle karşılaşmış bulundum.Lakin şimdilik yarısına kadar okudum.Zor bir okuma beni bekliyor onu anladım,aynı zamanda bundan büyük bir keyif alacağım kanısındayım.Kitabı okurken veya bitirdiğimde incelemenize yeniden döneceğim.Emeğinize sağlık.
Bu yazıya 2 kadeh Kızıl Yeleli At, 3 kadeh İlk Görüşte Aşk, 3 kadeh Ateş Bulutu Yakar, sayısını hatırlamadığım kadar Bulut ile Yağmurun Aşk Mayası ve 2 fıçı Üst Üste Binmiş Yeşil Karınca, ha bir de İçki Şehri’nin son icadı Maymun Likörü içtiğimi söylemeden başlarsam yazdıklarımı ciddiye almış olursunuz. Zaten böyle bir inceleme ve söz konusu kitap
Çok güzel bir inceleme bırakmışsınız emeğinize sağlık,İçki Cumhuriyeti'ni yeni okudum ve ben ne okudum şimdi derken yorumunuzla karşılaştım.Yazarla daha önce İri Memeler ve Geniş Kalcalar adlı kitabıyla tanışıp pek sevdim ardından Kızıl Darı Tarlaları'nı okudum.Hepsini de çok sevdim.Bir sonraki Mo Yan kitabım Yaşam ve Ölüm Yorgunu olacak.
Korkuyorum. Hem de çok korkuyorum. Kitap okumayandan korkuyorum. Okuyandan daha çok korkuyorum. Okumuş gibi yapandan korkuyorum. Okuyacakmış gibi yapandan da korkuyorum. Kitabı yarım bırakandan korkuyorum. Okuyacağım deyip okumayandan korkuyorum. Aynı anda 250 kitap okuyandan korkuyorum. Takip ettiği kişi sayısı okuduğu kitaptan çok olandan
Yontulup incelmeyi doğru yoldan beceremezsen eğri yoldan hiç beceremezsin.Onun için,bir daha o şeylerden sakın söyleme,iki gözüm;doğru yaşa,için rahat ölürsün.