Ve martılar evrimleştiler...
"Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?"
Aslında ne kadar da basit: Kuşlar uçabildiği hâlde özgür olduklarını bilmezler. Acaba bizlerde yapabileceğimiz halde neleri gözümüzden kaçırıyoruz? Başarabileceğimiz halde nasıl kendimizi kısıtlıyoruz?
İnsan; önce kendisine, sonra
Eveeet ! Eğer " Çocuk kitabı " olarak nitelendiriliyorsa evet, Çocuk Edebiyatı da okuyorum.
Gelecekte hatta şuanda bile çok donanımlı iyi bir okur olduğunu düşündüğüm [ Bunu oğlum olduğu için söylemiyorum, inanın ;) ]
Emir Buğra " Anne mutlaka okumalısın. " dediği için gözüm kapalı [ gözlükle bile zor okuyorum bunu nasıl başarabildiysem:) ] okuduğum ve iyi ki dediğim bir kitap. Sonsuz teşekkürler oğlum...
Biz yetişkinler bir zamanlar çocuk olduğumuzu büyüyünce hemencecik unutuyoruz sanırım. Arada bu tarz kitaplar okuyarak, çocuklarımızın gözünden kendimize bir bakıp öz eleştiri yapmamız şart...
Vee kitap... Karakterleriyle konusuyla hem içinizi ısıtacak hem sizi yer yer hüzünlendirecek. Bir çok kez kahkaha attıracak. Okurken sahip olduğumuz ama bizim için artık çok sıradan olan şeylerin ne büyük nimetler olduğunu hatırlatacak.
Bir çocuğun dünyasını, yaşadıklarını anlamlandırma çabasını, yetişkinlerin ona yardımcı olduklarını sandıklarında nasıl da çocuğun duygularını göremediğini ve en önemlisi iyi bir arkadaşın hayatımızı nasıl değiştirebileceğini, iç çeke çekeee, sıcacık bir üslûp eşliğinde okudum.
Uzun lafın kısası ; gerçeklikten uzak olmayan bir süper kahramanlık hikâyesi okumak istiyorsanız, bu samimi sıcak yolculuğa çıkmak için hemen bir bilet satın alın ;)
Sana Sığındık Allah’ım
Allah’ım,
Bütün hamdler sanadır; sana hamd eder, senden mağfiret dileriz.
Nefislerimizin aşırılıklarından, hatalarından sana sığınırız. Sen kimi hidayet
ettiysen o hidayet bulmuştur. Kimi sapıttırdıysan da o sapık kalmıştır.
Şehadet ederiz ki:
Senden başka hiçbir ilah yoktur. Senin ortağın yoktur. Ve yine şehadet
Geçer gider yeryüzünde
En güzel nimetler bile,
Zaman sınırlarını aşan düşüncelerimizle,
Yaptığımız etki düşünenlere
Bir tek o vardır, o kalır sonsuzluğa...
Evet, bugün gene buram buram tarih kokan bir İskender Pala kitabı incelemesi için birlikteyiz arkadaşlar. İskender Pala’nın kendisi ile olmasa da, romanları ve kalemi ile ilk defa "Abum Rabum" #30305965 sayesinde tanıştım. Şahsen çok beğendiğim Abum Rabum sonrasında okumuş ve incelemiş olduğum kitap türlerine
Geçer gider yeryüzünde
En güzel nimetler bile,
Zaman sınırlarını aşan düşüncelerimizle,
Yaptığımız etki düşünenlere
Bir tek o vardı, o kalır sonsuzluğa.
Sonra güneş batar ve bir top patlar.
Evin bütün görünüşü ve havası değişmiştir.
Aile, ebedi bir tablo gibi sofranın başındadır. Sofrada dünya nimetleri, her günkü nimetler değildir sanki. Sanki onlara ebedilik mayası karışmıştır. Gökten inmiş bir sofra...
Şair'ül İslam...
Ne söylesem eksik kalacak, ne söylesem yarım biliyorum.
Böyle güzel bir şairin böyle duygu ve aşk dolu şiirlerine yorum yapmanın kolay olmadığını biliyorum. O yüzden kitabın isminden bahsederek bir şiiriyle bitirmek istiyorum.
Şair'ül İslam Yunus Kokan bir düşünce insanı her şeyden önce. Madem bu evren tüm yaratılanlar insanın hizmetine sunulmuş. İnsanın da bu nimetler karşısında şükretmesi gerekmez mi düşüncesi oluşturuyor insanda. Daha sonra sözü şehirlerimiz neden baklavasıyla, pastırmasıyla, fıstığıyla, fındığıyla anılıyor sözüne getiriyor. Bunlar zaten Allah'ın insanlara bir ikramı. Mühim olan şehirlerin yetiştirdiği ilim ve fikir adamlarıdır diyor. Dolayısıyla doğru olan şehirlerin yetiştirdiği insanlarla anılmasıdır diyor. Eserine de bu yüzden Şairler Diyarı ismini verdiğini anlatıyor.
Kimi şiirleri uzun kimileri ise kısa. Ama hepsinde ortak bir şey var Allah sevgisi ve ilahi aşk. Ben şiirlerinden yaptığım şu alıntıyla incelememi bitiriyorum.
Dost Dost’undan,
Hiç olur mu ayrı?
Ey Rabbim!
Dost yoktur Sen’den gayrı.