"Ötekiyle ilişki beni sorguya çeker, beni kendimden boşaltır ve sonu gelmeyen bir biçimde boşaltır, bana hep yeni kaynaklar gösterir. Bu kadar zengin olduğumu bilmiyordum, fakat artık hiçbir şeyi kendime saklamaya hakkım yok"
Kitabın tanıtım yazısında, eserin bir kıskançlık öyküsü olduğundan bahsediyor ama bana daha farklı şeyler
Menajerimi Ara dizisinde gördüğüm ve çok merak ederek aldığım Eşlikçi Kız kitabı gerçekten mükemmel bir kitap. Herkese okumasını tavsiye ederim.
.
Bu arada kitaplarla alaklı alıntılarıma ve yorumlarıma instagram hesabımdaki rehberler kısmından bakabilirsiniz: instagram.com/bsranuryldiz?ig...
.
.
#rusmodernleri #uzunöykü #kıskançlık #opera #edebiyat #modernklasikler
Eşlikçi kız bana hayatta birşeyler için çabalarken neden yaptığımızı bilmediğimizi düşündürdü . Körü körüne yaşadığımızı bazı kötü duygulardan , kıskanmaktan hoşlandığımızı ve bunu yaparken nedenlerini de sorgulamaya gerek duymadığımızı…
96 syf.
7/10 puan verdi
Ünlü bir opera şarkıcısı,onun zengin kocası ve genç ve yetenekli eşlikçi bir kızın odağında gelişen kıskançlık ve intikam üzerine yazılmış bir novella okudum.(Eşlikçi; solo ya da grup sanatçılarıyla çalan müzisyenler için kullanılan bir terim.)Nina Berberova'nın bu eseri 1936 yılında yayımlanmış.
Nina Nikolayevna Berberova, kısa öykü ve romanlarıyla tanınan, Paris'teki Rus sürgünlerinin hayatını kronikleştiren Rus bir yazar.Bolşevik devriminden sonra ülkesini terk etmek zorunda kalmış.Uzunca bir süre Paris'te yaşadıktan sonra ABD'ye yerleşmiş.(26 Temmuz 1901, St. Petersburg, Rusya, 26 Eylül 1993, Philadelphia, Pensilvanya, ABD)
Kitabın kısaca konusuna değinirsem;fakir,çekingen ama aynı zamanda çok yetenekli bir piyanist olan Soneçka, opera sanatçısı Marya Nikolayevna'nın yanında eşlikçi olarak işe başlar.Marya Nikolayevna tüm güzel şeylere sahip bir kadındır:Üne,zerafete,güzelliğe ve zengin bir kocaya.İlk zamanlar bu opera sanatçısına büyük hayranlık duyan Soneçka,çok geçmeden gölgesinde kaldığını düşündüğü bu kadına karşı kıskançlık duymaya başlar ve ondan intikam alma planları yapar.
Kıskançlık üzerine kurulmuş bir hikaye.Kadın kadının kurdudur diye düşünüp ve ona göre bir son hayal ederken bambaşka bir sona şahit oluyorsunuz.Güzel bir kurgusu vardı.Anlatımı akıcı ve sadeydi.Zaten 96 sayfalık bir kitap olduğundan kolay okunuyor.
Eşlikçi Kız
Diyeceğim ki kendime: Ölemezsin, dinlenemezsin, Dünya yüzünde gezinen bir insan hala var. Bir gün belki ele geçirebileceğin bir alacağın var hala... Tanrı varsa.
Sayfa 94
84 syf.
1/10 puan verdi
Hiçbir kitap için bu ifadeyi kullanmak istemem, emeğe gerçekten büyük bir saygı duyuyorum ama bu kitaptan hiçbir fayda göremedim. Niye yazıldığını anlayabilmiş değilim. Gereksiz bir kitap. Heyecan yok, aksiyon yok, verilmek istenen bir mesaj fikrimce yok.
Rus asıllı Astaçev adında bir adam Paris'te yaşamaya başlar. Sigortacılık yaparak hayatını sürdürür. Bir "ıssız adam" versiyonudur, kızın birisini üzer, kız kendini öldürür, adam hafiflemiş hissederek tüm vicdansızlığıyla yolda yürür ve kitap biter. Bu kitap nasıl "The Literary Review"dan çeviri roman ödülü almış, aklım almıyor.
"Dostoyevski'ye özgü ruhsal bir yeraltından çıkan, metafizik boyutları içinde yüce ve acımasız yaşamı simgeleyen bu başyapıt.." ifadesi-ki bu ifadeye aldanarak kitabı almıştım-bile kitabın kendisinden daha edebi. Üslup basit, birçok dilbilgisi ve imla hatası var, konular arasında daldan dala atlamalar var. Bari bir anı ya da bir yaşanmışlığı, bir duyguyu azıcık da olsa irdeleseymiş. Çocuk kitapları gibi, şu oldu bu oldu diye yazmasaymış. Dostoyevski'ye özgü bir şeyler barındırsaymış içinde.
Kısaca, tavsiye etmiyorum.
