Klibin konsepti (bir okulun spor salonunda maç öncesi gösterilerinin kontrolden çıkması) Kurt'ün fikriydi. Basit bir tema oluşturdu, sonra da ponpon kız olarak fahişeleri kullandı, onlara anarşi sembolü desenli süveterler giydirdi. Önceden tanıdığı kameraman John Gannon'a "kameranın seyircilerin içinde olmasını" istediğini söyledi: "Kafa atabileceğim bir şey olsun." Ama daha ilk günden itibaren yönetmen Sam Bayer'la takışmaya başladı... İşin aslı, Kurt klibi bizzat yönetmek istiyordu. Bayer ile Cobain bağrışıp durdular ama yönetmen bunu faydalı kılmayı başardı: Kurt'ün öfkesi, şarkının havasını da gayet iyi yansıtıyordu. Üstelik sarhoştu da... Klibin son düzenlemesinde Kurt de yardımcı oldu, yüzünün neredeyse kameraya kadar girdiği çekimi de ekledi; yakışıklı yüzünün belli olduğu tek sahne buydu. Dinleyicilerin kendilerini kaybederek grupla bir oldukları sahne, Nirvana'nın sahnesiz çaldığı bazı konserleri tam olarak yansıtıyordu.
Önceki yıl pek de tanınmayan Nirvana, 1991'in en popüler şarkısı olan "Smells Like Teen Spirit" ile listelere bomba gibi girmişti. Bu şarkının giriş melodisi, 90'lar rock müziğinin asıl başlangıcı demekti.
Kabul ediyorum, ben ve biz (Nirvana) bir sürü insanı etkiledik, eğlendirdik. Her şeyin kıymetini anca yitip gidince anlayan şu narsistlerdenim ben demek ki. Fazla hassasım.