“Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Kendi günahın için, erkek kadın müminler için Allah’tan af dile. Ne yapacağınızı ve yerinizin neresi olacağını Allah bilir.”
(Muhammed, 47/19)
Mesaj:
161. Mümin her fırsatta tövbe ve istiğfâr eder.
162. “Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan kendini bağışlamasını dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.” (Nisâ, 4/110)
Sayfa 507Kitabı okudu
Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur. ( Nisa Suresi 110. Ayet )
Muhammed b. Münteşir anlatıyor: Adamın biri, Ömer b.Hattâb'a: "Ben, Allah'ın kitabındaki en ürpertici âyeti kesinlikle biliyorum." deyince, Hz. Ömer (r.anh) kamçısıyla adama vurdu ve: "Ne diye âyetler üzerinde bu kadar inceleme yaptın da onu öğrendin?" dedi ve gitti. Ertesi gün, Hz. Ömer (r.anh) o şahsa: "Dün bahsettiğin âyet hangisidir?" diye sordu. Adam da, "Allah'ın vadettiği bu mükâfat, ne sizin temennileriniz ne de ehli kitabın temennileri ile elde edilir. Kim kötü iş yaparsa onun cezasını bulur ve Allah'tan başka, kendisini o azaptan kurtaracak ne bir hâmi, ne de bir yardımcı bulabilir." (Nisâ, 4/123) âyetini okudu ve: "Demek ki, içimizden kötülük yapan herkes cezasını çekecek." dedi.
Hz. Ömer (r.anh): "Bu âyet indiğinde o kadar üzülmüştük ki, ne yediğimiz yemeğin ne de içtiğimiz suyun tadını alabiliyorduk. Derken, Allah kurtuluş kapısını araladı ve şu âyeti inzâl buyurdu: Kim kötülük eder veya günah işleyerek nefsine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse, Allah'ı gafûr ve rahim (affı ve merhameti bol) bulur." (Nisâ, 4/110) dedi.
Sayfa 265Kitabı okudu
Nisâ
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَث۪يراً وَنِسَٓاءًۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ي تَسَٓاءَلُونَ بِه۪ وَالْاَرْحَامَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَق۪يباً
Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden
Nisa Suresi / 110
Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Nisa Suresi 110. Ayet
Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.
Sayfa 79 - Altınpost YayıncılıkKitabı okudu
Nisâ
وَمَنْ يَعْمَلْ سُٓوءاً اَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ اللّٰهَ يَجِدِ اللّٰهَ غَفُوراً رَح۪يماً
Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
Nisa 110
“Ey insanlar, muhakkak ki size Rabbinizden bir burhan geldi ve biz size apaçık bir nur indirdik.”
(Nisâ, 4/174)
Mesaj:
110. Hz. Peygamber Allah’ın elçisi ve hak peygamberdir, kesin delildir. Kur’an bizi doğruluğa ulaştıran ilahî nurdur.
111. Kur’an’a ve Hz. Muhammed’e uyarak İslam nuruyla aydınlanırız.
Sayfa 104Kitabı okudu
Nisâ/110. Kim bir kötülük yapar, yahut (günah işleyerek) kendisine yazık eder, sonra da Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Sayfa 95Kitabı okuyor
“Kim bir kötülük yapar yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.”
(Nisâ, 4/110)
Mesaj:
Günahından samimi şekilde tövbe edenin Allah tarafından affedileceğinde hiçbir şüphe yoktur.
Sayfa 95Kitabı okudu
Nisâ/110-111
"Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur. Kim bir kötülük işlerse, kendi nefsine kötülük etmiş olur. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmet sahibidir."
110. Kim bir kötülük yapar, yahut (günah işleyerek) kendisine yazık eder, sonra da Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Nisâ Sûresi (4/110)
Nüzul sırasına göre Kuran'daki emir ve yasaklar
1) Kur’an okuyun! (Alak, 1)
2) Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19)
3) Secde edin! (Alak, 19)
4) İnkârcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15)
5) Sabırlı olun! (Kalem, 48)
6) Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4)
7) Allah'ın adını anın ve tüm benliğinizle O'na yönelin! (Müzzemmil, Yalnız
Teheccüd namazına iki hafif rekatla başlarlardı ki, bu sünnettir. İlk iki rekâtta Fâtiha Sûresinden sonra (Âli İmran 135-136) (Nisâ 64-110) sûrelerini okurlardı.
Teheccüd namazından sonra üç rekat vitir namazı kılarlardı. İlk rekat'ta; Fâtiha Sûresinden sonra A'lâ Sûresini; ikinci rekatta Kâfirûn Sûresini; üçüncü rekatta İhlas Sûresini okurlardı.
Eğer vitir namazını gecenin başında (yatsı namazıyla birlikte veya yatmadan önce) kılarlarsa, teheccüd namazını 12 rekat olarak kılarlardı. Bazen sekiz, bazen de on rekat kıldıkları olurdu.
Teheccüd namazında çoğunlukla Yâsîn Sûresini okurlardı. Yâsîn Sûresi hakkında: "Bu sûrenin kıraatinde (maddi ve manevi) güzel neticeler ve bereketler vardır." buyururlardı.
Teheccüd namazını bitirdikten sonra Âli İmran sûresinin sonundaki şu ayeleri okurlardı. (190-200)
70 tane istiğfar.
100 tane Sübhanallahi ve bihamdihi.
