Davet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapılan, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim ... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim ...
İmkansızlaşan "mutluluk"
Yılmaz Güney'in dediği gibi dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadıkları bir insanın gözyaşı bile içlerini parça­layan, kedilere ağlayan, kuşların yasını tutanlardır onlar. Yüreklerinin zayıflığı yüzünden hayat karşısında da zayıf olanlardır. Kendilerinden başka herkesin üzüntüsünü üzüntüsü yapanlar nasıl mutlu olur ki?
Reklam
Dünya herkes için bir şiir, şairler için yangın yeri­dir. O yangın yerine savunmasız girenlerdir onlar. O yan­gın yerinin alevleri kimleri, kimleri kavurmuştur ... Dante'yi, Joyce'u, Nazım'ı. ..
Ulusal kurtuluş hareketlerinin evrensel bir karakter kazandığını, sömürgeciliğin tasfiyesini amaç bilen, halktan gelme, halkların yürüt­tüğü bir savaş biçimini alması için 23 Nisan 1920'yi beklemek gerek­miştir.
Sayfa 273Kitabı okudu
Mahmet Ali Aybar bölümü
Gerçekten de 23 Nisan 1920, ulusal sınırlarımızı aşan bir oluşun başlangıç tarihidir.
Sayfa 272Kitabı okudu
Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya, ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut, mayıs gülü, ışıklı nisan yağmuru ne kadar Allah'tansa, mülk gibi söz de ve aşk da O'ndan. "Sen" tahtına yazıcı kimi oturtsa da, beşeri bir sevgili ya da cismani bir aşk gibi görünen, hiçbir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında, "gönül tahtına O'ndan özge sultan" olmuyor. Değil mi ki her şey O'ndan, gidecek yer yok O'ndan başka. Gelinen yer yok O'ndan başka. İnsan o ki, O'ndan başkasın sevemez sevginin mahiyeti icabı, Ondan başkasını bilemez bilginin mahiyeti icabı.
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.